Kemal Kütük konu ile ilgili açıklamasında; “Memurların enflasyona yenik düşen maaşlarına bir darbe de her yıl Gelir vergisinden dolayı artan vergi yükünden geliyor. Gelir vergisinin en düşük vergi oranı olan %15’lik sınırına giren kazanç miktarı yeterince yükseltilmeyince, ücretliler üzerindeki vergi yükü giderek artıyor. Özellikle sözleşmeli çalışanların korkulu rüyası olan vergi, yılın ilk aylarından itibaren kamu görevlilerinin belini bükerken Kasım ayı itibarı ile kamu görevlileri arasında en düşük maaş alan yardımcı hizmetliler de bir üst vergi dilimine geçtiler.

Türkiye Kamu-Sen Ar-Ge Merkezinin yaptığı araştırmaya göre Gelir vergisi oranlarını belirleyen kazanç dilimlerinin yıllar içinde neredeyse hiç artmaması nedeniyle çalışanlar, daha yılın ilk aylarında bir üst kazanç dilimine geçiyor ve ödedikleri gelir vergisi oranı %15’ten %20’ye çıkıyor. Öyle ki, %15 oranında gelir vergisi kesilen brüt kazanç dilimi üst sınırı 2009 yılında 8,7 bin lira iken 2015 yılında bu rakam 12 bin lira, 2017’de 13 bin lira, 2018’de ise 14 bin 800 lira oldu.

Memurların tamamı Kasım ayı itibarı ile %20’lik gelir vergisi dilimine girdi

Hükümet, çalışanlar üzerindeki vergi yükünü iyice artırıp, 2017 yılında 13 bin lira olan %15’lik gelir vergisi üst sınırını, 2018 yılı için 14 bin 800 lira olarak belirleyince bütün ücretlilerin 2018 yılı içinde bir üst vergi dilimine geçmesi ve 5 puan daha fazla vergi ödemesi kesinleşmişti.

           Buna göre sözleşmeli personelin büyük çoğunluğu daha nisan ayı dolmadan %20’lik vergi dilimine geçerken doktor, öğretmen, hemşire, gibi birçok kamu görevlisinin ödediği gelir vergisi oranı mayıs ile eylül ayları arasında %20’ye yükselmişti. Birçok kamu görevlisi daha yılın ikinci yarısına ilişkin maaş zammını alamadan ödedikleri vergiler %5 oranında artmıştı.

           Şimdi ise kamu görevlileri arasında en düşük maaş alan yardımcı hizmetliler de %20’lik vergi dilimine girdi ve Kasım ayı itibarı ile 2 milyon 700 bin kamu görevlisinin tamamı bir üst vergi diliminden gelir vergisi ödemeye başladı.

           Hal böyle olunca bir taraftan enflasyon maaşları eritirken diğer yandan da artan vergiler nedeniyle ele geçen ücretlerde büyük düşüler yaşandı.

           En fazla mağduriyeti KİT çalışanı ve sözleşmeli personel yaşıyor

           KİT’lerde ya da diğer kuruluşlarda çeşitli adlar altında sözleşmeli olarak çalıştırılan personel, gelir vergisi bakımından en mağdur kesim oldu. Gelir vergisi matrahı 5460 TL olan ve yaklaşık 5 bin TL net maaş alan bir mühendis, mart ayında 819 lira gelir vergisi öderken, nisan ayının ortasında %20’lik vergi dilimine girdi ve mayıs ayında ödediği vergi miktarı tam 273 lira artışla aylık bin 92 liraya ulaştı. Maaşına temmuz ayında 432,5 lira zam gelmiş olmasına rağmen ağustos ayında %27’lik vergi dilimine giren mühendisin ödediği aylık vergi miktarı bin 601,72 TL’ye çıktı.

           Böylece sözleşmeli mühendisin maaşına yapılan 432,5 TL’lik artışa rağmen ödediği vergi yıl içinde aylık 782,72 TL arttı ve maaşı da yıl başına oranla 350,22 TL azalmış oldu.

           Benzer bir durum sözleşmeli olarak çalışan öğretmenler için de gerçekleşti. 2018 yılı başında ek derslerle birlikte 3 bin 750 TL dolayında maaş alan bir sözleşmeli öğretmen, yıl başında 614,25 TL gelir vergisi öderken, nisan ayı itibarı ile %20’lik vergi dilimine geçti ve 819 TL vergi ödemeye başladı. Bu öğretmenin maaşı daha temmuz zammını almadan 204,75 TL azaldı.

           Temmuz ayında enflasyon farkı ile birlikte 324,38 TL zam alan sözleşmeli öğretmenin ödediği gelir vergisi miktarı da 889,84 TL’ye yükseldi. Eylül ayı itibarı ile %27’lik vergi dilimine giren öğretmenden aylık bin 201,3 TL gelir vergisi kesilmeye başlayınca, aldığı zamma rağmen bu öğretmenin maaşı da sene başına göre artmak yerine aylık tam 262,67 TL azalmış oldu.

Doktorlar 492,39 lira, Öğretmen 133 lira, Mühendisler 119 lira hemşireler 178.85 lira, memurlar 107.75 lira  daha fazla vergi ödedi, memur maaşları azaldı.

           Türkiye Kamu-Sen Ar-Ge Merkezi’nin yaptığı araştırmaya göre; 1. derecenin 4. kademesindeki 25 yıllık bir uzman doktor, sene başında döner sermaye de dahil 515,20 lira vergi öderken, bu rakam mayısta 686,93 lira oldu. Böylece bu doktorun maaşı mayıs ayında 171,73 lira azaldı. Doktorun ödediği vergi temmuz ayında 746,36 TL’ye çıktı.

  • Bu doktor kasım ayı itibarı ile %27’lik vergi dilimine girdiği için bu aydan itibaren bin 7,59 lira gelir vergisi ödeyecek. Böylece bir doktorun ödediği vergi aylık 492,39 lira artmış olacak.

           Haziran ayına kadar kendisinden aylık 266,16 lira gelir vergisi kesintisi yapılan 4. derecenin 1. kademesindeki 25 yıllık bir mühendis de ağustos ayı itibarı ile %20’lik dilime geçti ve ödediği gelir vergisi aylık 385,57 liraya ulaştı. Bu mühendisin maaşında 119,41 liralık bir azalma oldu.

  • Haziran ayına kadar maaşından ek dersler dahil aylık 299 lira gelir vergisi kesintisi yapılan 4. derecenin 1. kademesindeki 25 yıllık bir öğretmen, bir üst dilime çıkınca 432,04 lira gelir vergisi ödemeye başladı. Bu öğretmenin maaşı da 133,04 lira azalmış oldu.

           Çalışma, hemşirelerin de adaletsizlikten payını fazlasıyla aldığını ortaya koydu. Buna göre döner sermaye ödemesi de alan 1. derecenin 3. kademesindeki bir hemşirenin maaşından, bu yılın başında 398,62 lira gelir vergisi kesilirken vergi oranında yaşanan 5 puanlık artışla, ödediği vergi temmuz ayında 577,47 liraya yükseldi. Böylece bir hemşirenin ödediği gelir vergisi 178,85 lira arttı dolayısıyla maaşı da aynı oranda azaldı.

           Araştırma, düşük maaşlı kamu görevlilerinin de gelir vergisi oranının %20’ye yükselmesi dolayısıyla kayıplar yaşadığını ortaya koydu. Buna göre üniversite mezunu, 16 yıllık, 3. derecenin 2. kademesindeki memur ünvanlı bir kamu görevlisi, şu anda aylık 237,05 lira gelir vergisi öderken, bu rakam %20’lik dilime geçtiği eylül ayında 343,40 liraya yükseldi.

           Aynı şartlara haiz bir Şube müdürünün de yıl başında 240,15 lira olan gelir vergisi kesintisi eylül itibarı ile 347,9 liraya yükseldi. Böylece Şube müdürünün de eline geçen ücret 107,75 lira azalmış oldu.”

Editör: Doğu Gazetesi