Düzenlenen seminere Sağlık sektörü çalışanları, Halk Sağlığı Müdürlüğü, Sağlık Müdürlüğü, Kamu Hastaneleri Biriliği ve bağlı birimleri, Özel Sağlık Kuruluşları ve Belediye çalışanları katıldı.
Düzenlenen seminer hakkında açıklamada bulunan Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Fatih Gündüz : “Tıbbi atıkların oluşumundan nihai olarak bertaraf edilmelerine kadar geçen sürede risk altında bulunan kişiler; başta sağlık personeli ( lab. teknisyenleri, doktorlar, hemşireler ) , tıbbi atıkları toplamakla görevli temizlik personeli, belediyede tıbbi atıkların taşınması ile görevli personel ve nihai bertaraf edilme tesisinde görevli olan personeldir. Bu kişiler her an hastalık kapma riskiyle karşı karşıyadırlar. Bunun yanı sıra tıbbi atıkların iyi yönetilmemesinden dolayı oluşacak çevresel risklerle halk sağlığı da tehdit altına girebilir. “Hastane binasının zemin katlarında meydana gelen kirlilik etkenlerinin havalandırma sistemleri aracılığıyla hastanenin tüm katlarına yayılabilmesi” buna bir örnektir. Bu nedenlerle hastane atıklarının kaynakta ayrılıp toplanması, taşınması, geçici depolanması, nihai bertaraf edilme alanına taşınması ve orada bertaraf edilmesi ile ilgili kurallar vardır. Bu kurallara uyulduğu takdirde tıbbi atıkların insan ve çevresine olan etkisi en aza indirilmesi sağlanır.
Tıbbi atıklar, tıbbi tesislerde (hastaneler, sağlık ocakları gibi) araştırma birimlerinde ve laboratuarlarda oluşan tüm atıkları içermektedir. Bunlara ilave olarak “dağılmış kaynaklar” olarak görülen, örneğin evlerdeki tıbbi faaliyetler sonrasında oluşan atıkları da (diyaliz, insulin iğneleri v.b.) kapsamaktadır. Ayrıca “bu atıklar özellikle tıbbi atıklarla uğraşan sağlık personeli açısından tehlikelidir ve enfekte materyalle bulaşık olma olasılığına sahip atıklardır”
Tıbbi tesislerde ortaya çıkan atıkların %75-90 kadarı, evsel atıklarla mukayese edildiğinde, risk taşımayan, diğer bir deyimle genel tıbbi atıklardır. Bunlar genelde tıbbi kuruluşların yönetimsel işlevlerinden kaynaklanmaktadır. Geriye kalan %10-25 oranındaki atıklar ise tehlikeli tıbbi atıklardır. Bunlar; hastane, laboratuar, sağlık ocağı, muayenehane, tıbbi eğitim birimleri, kan merkezleri, veteriner birimleri, eczane, ilaç deposu, diş klinikleri, sağlık merkezleri vb.. gibi yerlerde oluşan ve evsel atıklardan farklı olarak patolojik, enfekte, zararlı, zehirli, radyoaktif, kimyevi, farmasötik, delici, kesici vb.. özellikleri sebebiyle çevre, canlılar ve insanlar için doğrudan veya dolaylı tehlikeler oluşturan atıklardır. Tıbbi atıklar içinde "enfekte atıklar " hacim ve önem bakımından önceliklidir.
Hastane atıkları içinde: Genel Atıklar, Patolojik Atıklar, Kimyasal Atıklar, Tehlikeli kimyasal atıklar, Kontamine Olmuş (Hastalık Etkenleri Bulaşmış) Atıklar ve Aletler, Ecza Atıkları, Diyaliz Atıkları, Basınçlı Kaplar, Radyoaktif Atıkları oluşabilmektedir. Bu gibi Hastane atıklarının ve benzer tıbbi çalışma yapan tüm kuruluşların tıbbi atıklarının halk sağlığı açısından oluşturduğu potansiyel tehlikeler, hastane atık yönetiminin önemini artırır.
 
Bununla birlikte; Hastanelerimizde atık yönetimini organize ve koordine eden bir iç ünite olmalı ve işlevsel olarak çalışmalıdır.. Bu iç ünite tarafından tıbbi atık yönetimi konusunda hizmet içi eğitim verilmeli, bu eğitim genelde sadece temizlik elemanlarını kapsamamalıdır. Doktorlar, hemşireler kapsam dışında tutulmamalıdır. Eğitimler, yıl içinde tekrarlanan günlük seminerler biçiminde olması faydalı olacaktır.
Sağlık kuruluşlarında idareci, personel ve hastalarımızın da tıbbi atıkların yönetilmemesinden kaynaklanabilecek tehlikelerden haberleri olmalıdır.. Hastane atıkları gelişigüzel toplanmamalı, taşınmamalı ve atılmamalıdır. Hastanelerimizde evsel ve tıbbi atık ayırımı özenle yapılmalıdır. Tıbbi atıkların düzenli depolama alanlarında diğer evsel atıklarla gömülmesi mümkün değildir. Tıbbi atıkların evsel atıklarla birlikte gömülmesi, yönetmeliklere aykırı hareket edilmesi önemli bir suçtur. Ayrıca 169.317 TL den başlayan idari para cezası uygulaması gerektirir. Bu ceza miktarı suçu işeyenlerin kurum ve kuruluş olması halinde 3 kat artırılarak uygulanmasını gerektirir. Tıbbi atıkların geçici depolama alanlarından, nihai bertarafının yapılacağı tesislerine taşınmazı işi için özel yetki almış ve özel olarak sadece bu işe ayrılmış, dayanıklı, üstü kapalı araçlarla yapılmaktadır. İlimizde toplanan tıbbi atıklar Erzurum Büyükşehir Belediyesi tıbbi atık sterilazasyon ve bertaraf tesisinde imha edilmektedir. Erzincan İlimizde 2013 yılında insan ve çevre sağlığı açısından büyük risk taşıyan 198 ton tıbbi atkı bertaraf edilmiştir. Hastaneden çıkan atıkların sınıflandırılması ne kadar doğru olursa, tıbbi atıkların bertaraf edilmesi de o kadar güvenli ve verimli olur. Sınıflandırmada yapılan hatalar enfeksiyonlu atıkların nihai olarak bertaraf edilmesi ve taşınmasında hatalara sebep olur. O nedenle, kaynakta ayırma işlemleri, hastane atık yönetiminin temelidir. Bu işlem hastane atık yönetiminin maliyetini de dikkate değer ölçüde düşürür. Ülkemizde tıbbi atıkların taşınması ve bertaraf edilmesi belediyelerimizin sorumluluğundadır. Tıbbi atıkların bertaraf etme ve nakliye işlemleri bir maliyet oluşturmaktadır. Ekonomik yetersizlikler, yönetmeliğin tam olarak bilinmemesi , bütçe, personel ve cihaz yetersizliği gibi nedenlerle tıbbi atık yönetiminde problemler yaşanmaktadır.
Bertaraf etme maliyetleri evsel nitelikli atıkların tıbbi atıklar arasından ayrılmasının gerekliliğini ortaya koymaktadır. Çünkü evsel nitelikli geri kazanılabilir maddeler tıbbi atıkların içerisinden ayrılmadıklarında; hem tıbbi atıkların miktarı arttığı için bertaraf etme maliyeti artmakta, hem de geri kazanılarak ülke ekonomisine katkı sağlayabilecek kaynaklar heba olmaktadır .
            İlimizdeki hastane atıklarının toplanması, sınıflandırılması, geri kazanılması, geçici depolanması ve nihai olarak bertaraf edilmesi süreçlerinde eksiklikler, teknik yanlışlıklar yapılmaması, İlimiz Tıbbi Atık Yönetimi’nin, hastanelerden başlayarak nihai depolama sürecince başarılı yürütülebilmesi, yönetmeliklere uyulması, vatandaşın zarar görmemesi, tıbbi atıklardan kaynaklı kirliliklerin oluşmaması için konuyla ilgili tarafları bilgilendirme çalışmalarımız ve 2872 sayılı çevre kanunu kapsamındaki denetimlerimiz devam edecektir.  
Editör: Doğu Gazetesi