Ey Çocuk, Neydi Suçun..!?

وَإِذَا الْمَوْؤُودَةُ سُئِلَتْ. بِأَيِّ ذَنبٍ قُتِلَتْ

“Diri diri toprağa gömülen kıza sorulduğunda; ‘Hangi günahın sebebiyle öldürüldün?’ diye.” {Tekvîr, 81/8-9}

Niçin diri diri toprağa gömüldün..?

Denizlere atıldın…

Kurşun sıkıldın…

Enkaz altında kaldın/bırakıldın…

Sefâletin dipsiz kuyularına atıldın…

Aç bırakıldın,

Susuz bırakıldın,

Çöpe atıldın,

Cami avlusuna bırakıldın…

Yetîm bırakıldın,

Öksüz bırakıldın,

Çaresiz bırakıldın…

Üzerine boca edilen kimyasallarla yakıldın, yok edildin…

Uzuvların pazara çıkarıldı, satıldın…

Tecavüzlere uğradın!

Suçun neydi ey çocuk?

İsyan mı ettin,

Bölücülük mü yaptın,

Toprak mı istedin,

Hırsızlık mı yaptın,

Irkçılık mı yaptın,

Cinâyet mi işledin…

IŞİD’çimisin, terörist misin, canlı bomba mısın?

Sosyalist mi, komünist mi, faşist mi oldun?

Neydi zâlim dünyanın senden alıp veremediği..?

Suçun neydi ey çocuk..?!

Silâh mı kullandın,

Fitne mi çıkardın,

Sapan mı kullandın,

Yolsuzluk mu yaptın ey çocuk!?

Seni, “suçlu” diye asan, boğan, gömen, sürgün eden, sulara veren, yok eden…

Anandan, babandan, vatanından, canından edenin derdi/zoru ne idi?

Kime kin ettin de, giydin alları be çocuk?

Mazlûmu ve mâsumiyeti katleden kahır dolu dünya..!

Şimdi uğraşadur, görmediğin ordularla!

Merhametten maraz devşiren zâlimler…

Marazın ne olduğunu bile anlayamadan ölecekler!

Kurunun yanında yaş ta yanıyor..!

Dünyayı kime şikâyet ettin be çocuk?

Adâletin şaşmaz terâzisi işliyor..!

“Hesap görücü olarak Allah yeter..!”

…وَكَفَى بِاللَّهِ حَسِيباً

“…Hesap görücü olarak Allâh yeter!” {Ahzâb, 33/39}