Saadet partisi il binasında gerçekleştirilen toplantıya Saadet Partisi Gençlik kolları 15. Bölge Başkanı Mehmet Şen, Gençlik Kolları Genel Merkez Eğitim Başkanı Hamza Eksilmez, Erzincan Gençlik Kolları İl Başkanı Halil İbrahim Bulut, ilçe başkanları ve partililer katıldı.
Toplantıda konuşma yapan Gençlik Kolları Genel Merkez Eğitim Başkanı Hamza Eksilmez Türkiye gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Eksilmez; “ Bölgemizde ki Genç Saadet Partili kardeşlerimizin çalışmalarını, isteklerini, hedeflerini dinleyip “Gençlik Seferberliği” kapsamında devam eden çalışmalarımızı daha da hızlandıracağız. Bundan dolayı şehrimizde ulaşılmamış, dinlenmemiş, dertleşilmemiş bir tek genç kardeşimizi bırakmayacağız. Dünya ve ülke gündemine şöyle bir baktığımızda; bir taraftan siyonizmin kirli emelleri sonucunda kan, gözyaşı, açlık ve savaşlarla boğuşan dünyamız... Diğer taraftan işbirlikçi hükümetlerin iş başına getirilmesi sonucunda yoksulluk, işsizlik, buhran ve tahribatlarla karşı karşıya kalan ülkemiz… Açıkçası neyi değerlendireceğimiz hususunda sıkıntı içerisindeyiz. Neden? Çünkü ülkemizde hemen hemen her gün hızlı ve yoğun bir şekilde gündem değişmekte ya da değiştirilmektedir. Bunun sonucunda gerçek gündemler milletimizin gözünden kaçılarak suni gündemlerle adeta insanımız narkozlanmaktadır. Narkozlanmış bir hastanın böbreğini alsanız bunu hissedebilir mi? Aynı şekilde milletimiz narkozlanıyor ve tarihi, kimliği, inancı, kaynakları elinden alınmak isteniyor. İşbirlikçi medya kanalıyla gerçekler gizleniyor ve ülkemiz üzerinde oynanan oyunlar örtbas ediliyor. Buna seyirci kalamayız! Artık yeter! Gündemde sıcaklığını koruyan, ülkemizin doğusunda füze savunma sistemleri adı altında konuçlandırılacak: patriotlar… Peki, bu füzeler neyin nesi? Birden bire nereden çıktı? Neden NATO’dan böyle bir talepte bulunma ihtiyacı hissettik? ‘Suriye’den gelecek olası saldırılar için’ mi? Yoksa İran’a yapılacak saldırılardan terör devleti İsrail’i korumak için mi? Ayrıca NATO’nun kontrolünde olacak ve yabancı askerler tarafından yönetilecek bu sözde! savunma sistemlerinin maliyetinin tamamı neden sadece bize ait? Bütün bu sorular bir yana acaba patriotlar sadece savunma sistemi mi? Ülkemizde konuçlandırılmak üzere gelecek olan bu silahların içerisinde saldırı amaçlı kullanılacak silah ya da benzeri türden malzemeler de olamaz mı? Yabancı askerlerin sarhoşluğuna denk gelecek şekilde kaza süsü verilmiş saldırıların gerçekleşmeyeceğine dair kim garanti verebilir? NATO, bugüne kadar hiçbir İslam ülkesinde mazlumdan yana olmadı! NATO, kendisine İslam’ı düşman olarak seçmişken Türkiye gibi nüfusunun %99’u Müslüman olan bir ülkede böyle bir sistem kuruyorsa eğer bu bizim için büyük bir zillettir! Şöyle bir baktığımızda arkamızda kimler var? Avrupa Birliği, Amerika, Fransa, İsrail ve NATO… Peki, karşımızda kimler var? Filistin, Irak, İran ve Suriye... Yani kardeşlerimiz var. Müslümanı müslümana düşman edecek olan bu sözde savunma sisteminin; özünde saldırı sisteminin, kurulması kesinlikle vahim sonuçlar doğuracaktır.
Biz 40 yıldır Erbakan Hocamızdan şunu öğrendik: ‘Siyonizm hiçbir taşın altını boş bırakmaz.’ Elbette her işin ucu sonunda İsrail’e dayanıyor diyemeyiz. Ama her kaldırdığımız taşın altında da İsrail var, Siyonizm var.
Özümüze, kimliğimize, tarihimize ve inancımıza sahip çıkmak zorundayız. Birilerinin Atamız olan Osmanlı’yı karalamasına asla müsaade edemeyiz, etmemeliyiz. Bu karamaların ülkemizde yayın yapan TV kanallarında gösterilmesi de hayretle karşılanacak bir durumdur. Sayın Başbakan, bir sezon boyunca tekrarlarıyla birlikte defalarca yayınlanan bu dizilerin farkına yeni varmış ancak yine de bir müeyyide uygulayamamıştır. Başbakan olarak yönettiği bu ülkenin TV kanalındaki yayın sanki yabancı bir ülkede gösterimdeymiş gibi eleştirilerde bulunmak abesle iştigaldir. RTÜK ne işe yarar? Denetleme kurullarının görevleri nedir? Üzerinden bir yıl geçmiş olan ve halen daha yayınlanan bu dizilere ne zaman dur denilecek? Hatırlayın, geçtiğimiz yıl İstanbul Gençlik Kollarımız bahsi geçen diziyi yayınlandığı kanalın önünde çok sert bir şekilde protesto etmişti. Bizler üzerimize düşeni yapıyoruz ve yapacağız da! Ancak şunu da belirtmek isteriz ki; hükümet laf konuşma yeri değil, karar alma ve icra etme yeridir. Her geçen gün sayısı artan bu yapımlara bir yenisi daha eklenmiştir. FOX TV’de yayınlanan ‘Harem’ adlı dizi bardağı taşıracak ölçüde ecdadımızı alay konusu yapmaktadır. Gerçekle uzaktan yakından alakası olmayan bu absürd yapımın bir an evvel yayından kaldırılmasını ve cezayı işlem uygulanması talep ediyor ve Saadet Partililer olarak bu diziyi, yapımcılarını ve yayınlayan kanalı kınadığımızı ifade ediyoruz. Osmanlı’nın ahvadı olan bu ülkede atalarımızı rencide eden bu gibi yapımlara yer verilmemelidir. Yeni nesillere 600 yıl boyunca dünyada adalete dayalı hakimiyet kurmuş olan, huzur ve barışın teminatı ecdadımız titizlikle ve dikkatle tanıtılmalıdır. Biz Fatihlerin, Kanunilerin, Yavuzların, Abdülhamit Hanların nesliyiz. Bundan da gurur duyuyoruz. Yolumuz Osmanlı’nın yoludur. Geçtiğimiz günlerde asgari ücrete bir zam yapıldı. Açlık sınırının 980 TL olarak açıklandığı bir dönemde, 16 yaşından büyükler için asgari ücret ilk 6 ay için 774 TL, ikinci 6 ay için ise 804 TL oldu.  ‘Simit zammı’ olarak ifade edilen bu komik artış vatandaşımızın yüzünü yine güldürememiştir. Elektriğe ve doğalgaza gelen zamlardan belini doğrultamayan halkımıza reva görülen bu oranı belirleyen hükümete sesleniyoruz: “Yolunuz Erbakan’ın yoluysa Erbakan gibi %100, %300 zamlar yapında görelim!” Maalesef milletimiz, 1996’da Erbakan Hükümeti tarafından yapılan mega zamlarla ayakta durmaktadır. 11 ayda %100, %300 mega zamlar yapan Erbakan’ın yolu nerede? 11 yılda %10’nu geçmeyen kırıntı zamlar yapan Erdoğan’ın yolu nerede? Ey AKP Yöneticileri, sizden artık maaşlara zam yapmanızı beklemiyoruz ama bari elektriğe, doğalgaza ve temel ihtiyaçlara zam yapmayın!   Gerek ülkemizde gerekse dünyamızda yaşanan olaylar bir kez daha göstermiştir ki; “İslamsız Saadet Olmaz!” Müslümanlar, yeryüzünde hakka ve adalete dayalı bir nizam kurmakla mükelleftir. İnsanlığın saadet ve selameti Müslümanların gayretine bağlıdır. Yeryüzündeki zulümlerin, akan kanın, gözyaşının, açlık ve sefaletin son bulması yine Müslümanların gayretine bağlıdır. Çünkü İslam’ın, insanlığa yönelik bir projesi vardır. İslam, huzurdur. İslam, esenlik ve barıştır. Huzur, bereket, barış istiyorsak İslam Birliği’ni acilen kurmak zorundayız” dedi.
Editör: Doğu Gazetesi