Mübarek Ramazan ayı sona eriyor; bir arınma ayının daha sonuna geldik. Akabinde adeta dünyalık bir ödül gibi gelen bayram var.

Sahi gerçekten bu ayda arınabildik mi? Bu ayın sonunda kendimizi bir muhasebeye tutup değişimi görebildik mi?

Hani bazı aklı evveller vardır; Ramazana girerken teraziye çıkıp kilolarını ölçerler. Kilo değişimlerini görebilmek için aynı işlemi bir de Ramazan bitiminde yaparlar.

Kula yakışan odur ki, günah kirlerinden arınmak için fırsat olarak gördüğü bu ayı ümitle karşılayıp, sonunda ruhlar terazisinde kendisini tartıp muhasebeden geçmektir.

Ramazan, arınmak ve dönüşmek için o ayda olup biten bir zaman dilimi değil, belki tüm yılı kuşatması gereken start (başlangıç)olarak verilmiş olan bir aydır.

Ramazan ayı, miskinlik yuvasına dönmüş bir yatış ayı değil; ölü toprağın baharın rahmet sularıyla birlikte dirilmesi gibi, ruhların dirildiği bir diriliş ve silkinme ayıdır.

Demem o ki, mümin kullar için Ramazanlar, kandiller, ibadetler, taatler, iyilikler, faziletler bitesi değildir.

Dinde bazı şiarlar ve rumuzlar vardır. İşin zahir kısmını kotarmak isteyenler bunlara takılıp kalırlar. Lakin dinin sahibi, işin batıni yönüne nüfuz etmemizi bizden bekler.

Örneğin, Hac suresi 37. ayette; “Onların (kesilen hayvanların) ne etleri, ne de kanları Allah’a ulaşır; O’na ulaşacak olan sizin takvanız (derin samimiyet ve sorumluluk bilinci)’dır” buyrularak işin özüne dikkatlerimiz çekilir.

Haddizatında Kur’an’ın indirildiği bu ay, aynı zamanda Kur’an’la buluşma ve onu daha yakından tanıyıp hayatımıza yansıtabilme ayıdır.

İşin şekline takılıp kalanlar, usulen ve sûreten o mübarek kitabı okuyup hatmederler, mukabelelerde bulunurlar. Allah’ın kelamını söyleşmek adına elbette güzel bir şey ama işin özü o değildir.

Künhüne vâkıf olmak isteyenler için, her zaman Kur’an’la buluşmave fırsat yakalamaanı ve imkânı vardır. Onlar için Kur’an’ı şeklen okuyup geçmek kâfi değil, anlayarak okumak ve içselleştirmek esastır.

Zira Kur’an, “Şüphesiz ki bu Kur’an en kalıcı, en doğru olana kılavuzlar ve erdemli davranışlarda bulunan müminleri muhteşem bir karşılığın beklediğini müjdeler” (İsra/9) sırrınca, insanlara rehber ve kılavuz olarak indirilmiş bir kitaptır.

Kur’an, yalnızca mezarlıklarda okunan bir ölüler kitabı değil, hayatta olanların hayatına anlam katmak ve onları diri tutabilmek için gönderilmiş diriler kitabıdır.

Dirilişimiz ve bilinçlenmemiz, adeta bize yeni iniyormuşçasına onunla buluşup hayatımıza geçirmekle yakından ilgilidir.

Akif’in, “Doğrudan Kur’an’dan alıp ilhamı, asrın idrakine söyletmeliyiz İslam’ı” dediği gibi, hayatın her alanında ilham ve ufuk açıcı bir hayat kitabıdır aslında söz konusu olan.

Ezcümle; Rahmet ve Kur’an ayı olan takvim hesabındaki Ramazan bitiyor ama sonsuz rahmet sahibinin rahmet, merhamet, arınma, dönüşme, dönüştürme anları gelmeye devam ediyor.

Can başta fırsat elde ikan ne mutlu değerlendirebilenlere…

28.04.2022

İHSAN ÜNLÜ