GRİP NEDİR? GRİPTEN KORUNMA
Sert yaptığı açıklamasında: “Grip, Influenza adı verilen bir virüs tarafından oluşturulan, ani olarak 38C üzerinde ateş, şiddetli kas ve eklem ağrıları, halsizlik, bitkinlik, titreme, aşırı yorgunluk, baş ağrısı ve kuru öksürük gibi belirtilerle başlayan bir enfeksiyon hastalığıdır. İnfluenza virüsünün A, B ve C olmak üzere üç farklı tipi mevcuttur ancak grip özellikle A ve B tipi ile oluşur. A tipi her yıl değişime uğrayarak salgınlara yol açmakta ve ayrıca kuşlar(kuşgribi) ve domuzlarda (domuz gribi) da hastalık oluşturabilmektedir.
Özellikle çocuklarda, yaşlılarda ve kalp hastalığı, akciğer hastalığı(astım, KOAH), böbrek hastalığı, şeker hastalığı gibi kronik hastalığı olan kişilerde ve gebelerde çok daha ağır seyretmekte ve ölüme kadar varabilen ciddi sonuçlara yol açmaktadır. Bu kadar ciddi tablolar yol açan grip, halk arasında çok sık olarak soğuk algınlığı ile karıştırılmaktadır. Gripte şikayetler soğuk algınlığına göre daha şiddetlidir ve sıklıkla istirahat gerektirir. Soğuk algınlığında ise hastalık genellikle ayakta ve daha hafif geçirilir ve yatak istirahati gerektirmez. Soğuk algınlığında sıklıkla burun akıntısı, burun tıkanıklığı ve hapşırık görülür, boğaz ağrısı/yanma ve halsizlik olur. Grip ve soğuk algınlığında sinüzit, otit, bronşit ve zatürre gibi hastalıklar gelişebilir.
GRİP NASIL BULAŞIR?
Grip sonbahar ve kış mevsimlerinde daha çok görülmektedir. Gribe yol açan Influenza virüsü çok kolay ve hızlı bulaşır. Hastalar grip belirtilerinin başlamasından 1 gün önce ve 7 gün sonrasına kadar virüsü bulaştırıcıdırlar. Başlıca bulaşma yolları, öksürük ve hapşırık ile etrafa saçılan damlacıkların hava yolu ile bulaşması, hasta kişiler ile direkt temas edilmesi ve hasta kişilerin ağız-burun akıntıları ile temas etmiş eşyalar ile bulaşmadır.
GRİP HASTALIĞININ TEDAVİSİ
Beraberinde ikincil viral veya bakteriyel enfeksiyonlar olmayan klasik grip tedavisi belirtileri yok etmeye yönelik tedavidir. Bunlar; -istirahat -Taze sebze ve meyvenin(portakal, mandalina vb) ve -Bol su tüketmenin yanında -Piyasada anti gribal olarak nitelenen ilaçlar belirtileri hafifletmeye yönelik hekimlerce uygulanır. Bu ilaçlar ağrı kesici, ateş düşürücü ilaçlardır. Bunların içinde genelde paracetamol denilen ağrı kesici ve ateş düşürücü vardır.
-Ayrıca burunda kaşıntı ve hapşırık var ise hekiminiz antihistaminikler verebilir. Bu ilaçların birinci jenerasyonu uykuya eğilimi artırır. Bu sebeple araç kullanaaksanız bu ilaçların ikinci jenerasyonunu hekiminize reçete ettirmeniz gerekmektedir. -Ayrıca burun akıntısı için dekonjestan denilen akıntı giderici (fıs fıs türü) ilaçları hekiminiz verebilir. 
-Eğer öksürüğünüz var ise hekiminiz size öksürük şurubu başlayacaktır.
-Grip hastalığı virüslere bağlı oluşan bir hastalık olduğu için bakterilere etkisi olan antibiyotik kullanımı önerilmemektedir. Gribe sekonder bakteriyel enfeksiyonlar gelişirse antibiyotik tedavisi verilebilir.
-Antiviral tedavinin(osaltamivir veya zanamivir) hastalığın ağır ve ölümcül seyretme riski olan kişilerde kullanımı önerilmektedir.
1 -yatış gereken ağır olgular: solunum güçlüğü,göğüs ağrısı, bilinç bulanıklığı, şiddetli kusma, genel durumda kötüleşme, 3 günden fazla süren ateş,
2 -gebeler,
3 -2 yaşından küçük çocuklar,
4 -Akciğer(KOAH, astım) ve kalb-damar hastalığı(hipertansiyon hariç), böbrek, karaciğer, kan hastalığı, şeker hastalığı, kas-sinir hastalığı ve vücut savunması baskılanmış hastalar(AİDS, kanser, kortizon kullanımı vb)
5-Aşırı obezler(vücut kitle indeksi 35 üzerinde olanlar)
6 -Sürekli aspirin kullanması gereken 18 yaşından küçükler
7 -65 yaşından büyükler
8- Sağlık çalışanları
GRİPTEN KORUNMA
Gripten korunmanın başlıca yolu vücut direncinin düşmesini engellemekten geçer. Bu nedenle mevsim özelliklerine uygun giyilmeli, bol sulu gıdalar, taze meyve ve sebze tüketilmelidir. Hastalar ile yakın temastan(öpüşmek, tokalaşmak, yakın konuşmak) kaçınmalı, eller sık sık sabunla yıkanmalıdır.
Aşağıdaki önlemleri alarak sadece gripten değil; grip gibi solunum yoluyla bulaşan tüm hastalıklardan kendinizi koruyabilirsiniz: Öksürme ve hapşırma sırasında ağzınızı ve burnunuzu bir mendil ile kapatınız. Mendilinizi kullandıktan sonra çöp sepetine atınız. Öksürdükten ve hapşırdıktan sonra ellerinizi bol sabun ve suyla yıkayınız. Alkol içeren el yıkama antiseptikleri de etkilidir. Kirli ellerinizle gözlerinize, burnunuza ve ağzınıza dokunmayınız. Gribe yakalanırsanız belirtilerin başlamasından7 gün sonrasına ya da belirtilerinizin tamamen geçmesinden bir gün sonrasına kadar evde istirahat ediniz. Hastalığın bulaşmaması için çevrenizdeki kişilerden uzak durunuz. Bulunduğunuz mekanı sık sık havalandırınız. Grip olma riskini azaltmanın diğer bir yolu da grip aşısıdır.
 
GRİP AŞISI KİMLERE ÖNERİLİR ?
Gribin yaşamsal risk oluşturduğu ve tıbbi açıdan mutlaka aşılanması önerilenler, 65 yaş ve üzerindekiler grip aşısı kronik kalp ve akciğer hastalığı olan yetişkinler ve çocuklar (astımlı çocuklar da dahil) Böbrek hastalığı olanlar. Diyabet(Şeker hastalığı olanlar) bağışıklık sisteminde yetersizlik veya baskılanma durumları (kanser hastaları, AIDS enfeksiyonu olanlar, organ nakli yapılmış olanlar, steroid ilaç alanlar, kemoterapi ya da radyoterapi uygulananlar) Kan hastalıkları tedavisi görmüş veya hastanede görmekte olanlar(Hemoglobinopatisi olanlar) sağlık personeli ve hastane çalışanları bakım evlerinde kalan ve sürekli hastalığı olanların hepsi
GRİP AŞISI NE ZAMAN YAPILMALIDIR ?
           Grip aşısı ne zaman yapılmalıdır sorusu herhalde en sık sorulan sorulardandır.
Bizim gibi kuzey yarım kürede yaşayanlarda salgın kış aylarının başlangıcında yapılmalıdır. Bu genelde eylül,ekim ve kasım aylarıdır. Ayrıca mart nisan ayında ikinci salgın dönemi olduğundan eylül ekim ve kasımda aşı yapılmayanlar var ise bunlara kış aylarında aşı yapılabilir. Burada ne kadar erken davranılırsa koruyuculuk daha etkin olmaktadır. Her yıl aşı yeniden hazırlanır.
Bazı kişilerin grip aşısı olmaması gerekir. Bunlar 6 aydan küçük bebekler yumurtaya karşı anafilaktik tarzda alerjisi olanlar (yumurta yediğinde alerjik şoka girenler) Hamileliğin ilk 3 ayı içinde olan bayanlar (ancak doktor tarafından kesin gerekli olduğu tespit edilirse grip aşısı olabilirler) Grip aşısı Dünya Sağlık Örgütü'nün koordinasyonu ile bir yıl önce salgın yapan virüs tiplerinin belirlenmesi sonucu geliştirilmekte ve aşının tipi de bu uygulamaya bağlı olarak her yıl değişmektedir. Grip aşısı, vücutta 1-2 hafta içinde koruyucu düzeye erişir. Eğer aşı, içerdiği virüs tipleri, salgınlara neden olan virüs tipine benzerse, sağlıklı erişkinlerde yaklaşık %70 oranında etkilidir. Yukarıda saydığımız riskli grupta ise, hastalıktan korunma oranı %50'ye düşmektedir. Bu nedenden dolayı Grip Aşısı bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de sadece risk taşıyan kişiler ve temaslıları için önerilmektedir 
Editör: Doğu Gazetesi