Sosyal medya platformlarının vazgeçilmez tasarım öğesi olan sonsuz kaydırma, kullanıcıların içeriği durmaksızın tüketmesine yol açıyor. Sayfa sonunun olmaması, kişide “bitmemişlik” hissi ve bir şeyleri kaçırma korkusu (FOMO) yaratarak sürekli kaydırma davranışını tetikliyor. Bu da zamanla otomatikleşen bir dijital refleks hâlini alıyor.

Instagram, TikTok, X (eski adıyla Twitter) gibi platformlar, kullanıcıyı yeni içeriklerle sürekli ödüllendirerek bağımlılık benzeri bir etkileşim döngüsü oluşturuyor. Bu içerikler sık sık güçlü duygular—öfke, suçlama, ahlaki yargılar—taşıyor. Özellikle kötü haberlerin daha çok etkileşim alması, kullanıcıları bilinçsizce “felaket kaydırması” denen karanlık bir dijital alışkanlığa sürüklüyor.

Felaket Kaydırması Nedir?

2020’den itibaren kullanılmaya başlanan “felaket kaydırması (doomscrolling)”, bireylerin özellikle geceleri kötü haberleri ardı ardına tüketme davranışını tanımlıyor. Bu alışkanlık, depresyon ve anksiyete belirtilerini artırırken, uyku düzenini de ciddi biçimde bozabiliyor. Yatmadan önce ekran başında geçirilen süre, kabus görme sıklığını bile etkileyebiliyor.

Hızlı İçerik, Yüzeysel Deneyim

Fransız düşünür Paul Virilio’nun Hız Kuramı’na göre teknolojinin getirdiği hız, sadece fiziksel değil, zihinsel bir çöküşe de neden oluyor. Sonsuz içerik akışı, düşünme kapasitesini köreltiyor; bireyler düşünmeden, sadece refleksle hareket etmeye başlıyor. Bu da dikkat eksikliği, hafıza sorunları ve zihinsel yorgunluk gibi ciddi sonuçlara yol açabiliyor.

Kurtuluş Mümkün mü?

Bu döngüden çıkmak bireysel farkındalıkla başlasa da, yalnızca kişisel çabalar yeterli değil. Bildirimleri kapatmak, ekran süresini sınırlamak gibi önlemler işe yarasa da, esas değişim teknolojiyi tasarlayan şirketlerde olmalı. Algoritmaların şeffaflığı, etik arayüz tasarımları ve yasal düzenlemeler dijital bağımlılıkla mücadelede kritik öneme sahip.

Uzmanlara Göre Çözüm: Dijital Farkındalık

Dijital dünyada “bilgiye ulaşmak” ile “bilgiye boğulmak” arasındaki çizgi giderek silikleşiyor. Kullanıcıların zamanlarını ve dikkatlerini geri kazanabilmesi için dijital farkındalık artık bir tercih değil, bir gereklilik. Sonsuz kaydırma çağında zihinsel sağlığı korumak için bireysel farkındalıkla birlikte toplumsal düzenlemeler de şart.

Muhabir: Merve Kiraz