Erzincan, aynı ruh, aynı kararlılık ve inançla bir kez daha demokrasisine sahip çıkarak, o gecenin yıl dönümünde 15 Temmuz şehitlerini ve gazilerini dualarla andı.


“15 Temmuz Şehitlerini Anma, Demokrasi ve Milli Birlik Günü” etkinlikleri kapsamında Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen programa Erzincan Valisi Ali Arslantaş, 3. Ordu Komutanı Orgeneral İsmail Serdar Savaş, Erzincan Milletvekilleri Süleyman Karaman ve Burhan Çakır, Erzincan eski Milletvekili Sebahattin Karakelle, 3. Ordu Kurmay Başkanı ve Garnizon Komutanı Tümgeneral Mehmet Özoğlu, Erzincan Belediye Başkanı Cemalettin Başsoy, kamu kurum müdürleri, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve yüzlerce vatandaş katıldı.


Saygı duruşunda bulunulmasının ardından okunan İstiklal Marşı ile başlayan programda sela okunarak, Kur’an-ı Kerim tilaveti verildi.


Etkinlikte konuşma yapan Erzincan Milletvekilleri Süleyman Karaman ve Burhan Çakır, Erzincan Belediye Başkanı Cemalettin Başsoy ve siyasi parti temsilcileri ile sivil toplum kuruluşu temsilcileri birlik ve beraberlik mesajı verdiler.


Erzincan Valisi Ali Arslantaş, meydanı dolduran Erzincanlılara Şair Cengiz Kurtoğlu’nın “ Nasıl Unutulur ki 15 Temmuz” şiiriyle seslendi.


Erzincan Valisi Sayın Ali Arslantaş şiirin, “Nasıl unutulur ki On beş Temmuz gecesi/ Şüheda kanlarıyla, yazıldı her hecesi/ O gece seksen milyon, tek bedende birdiler/ Şehitler köprüsünde, öldükçe dirildiler / Ant içiyordu millet, ölümü öldürmeye /Ay yıldızlı canana, canlarını vermeye /Yeter ki nazlı hilal, çehresini çatmasın /On beş Temmuz güneşi, ebediyen batmasın.” dizelerini okudu.


Erzincan Valisi Sayın Ali Arslantaş, okuduğu şiirin ardından yaptığı konuşmada; “15 Temmuz gecesi bir kez daha istiklali ve istikbali için, canı pahasına ülkesini FETÖ'ye, işgalcilere teslim etmeyen aziz milletim, sizleri en kalbi duygularımla, hasretle, muhabbetle selamlıyorum.


Sözlerimin hemen başında 15 Temmuz gecesi, sokaklara meydanlara inerek, namluların, tankların, helikopterlerin, uçakların karşısına dikilme cesareti gösteren tüm kardeşlerime bir kez daha şükranlarımı sunuyorum.


Dünyada eşi benzeri olmayan bir duygu bu bizdeki, başka bir millette daha var mıdır bilinmez, Türk milleti kadar vatan aşkıyla dolup taşan. Bu Yaradan’ın bize bir armağanı diye düşünüyorum.


Vatanımızı çok seviyoruz, bir başka seviyoruz, nasıl mı?


Hz. Peygamber gibi, hani vatanından, yurdundan çıkarırlarken ‘’geriye dönüp hasretle bakmıştı ya Mekke’ye, öyle hasretle seviyoruz.


Mete Han gibi seviyoruz, vatan toprağından bir parça isteyen Tunguz elçisine ’’vatan toprağından tek bir karış bile verilemez’’ diyecek kadar bağlılıkla.


Sultan Alparslan gibi seviyoruz. ’’size öyle bir vatan aldım ki ebediyen sizin olacaktır’’ kararlılığı ve inancı ile seviyoruz.


Bir avuç toprağı koskoca beylik yapan Osman Gazi azmiyle seviyoruz.


‘’Benim kudretimin ulaştığı yere onların hayalleri bile ulaşamaz’’ diyen Fatih Sultan Mehmet Han cesareti ile seviyoruz.


Saltanatının 46 yılını at üzerinde geçirmiş Sultan Süleyman fedakârlığı ile seviyoruz.


Filistin topraklarını satması karşılığında bütün Osmanlı borçlarının silineceğini söyleyen Theodorl Herzl’e ‘’kılıçla alınan vatan parayla satılmaz’’ diyen Abdülhamit Han gibi seviyoruz.


Çanakkale’de Mustafa Kemal gibi, Medine müdafaasında Fahreddin Paşa gibi, Menemende Asteğmen Kubilay gibi, Trabzon da Eren Bülbül gibi seviyoruz.


Ülkemin yangın yerine çevrildiği 15 Temmuz 2016 gecesi tankların önüne çıkan genç, kadın, yaşlı ve çocuklar gibi,


Adını tarihe altın harflerle kazıtan Ömer Halis Demir gibi, Abdullah Tayyip Olçok gibi,


F-16’nın üzerine atlamaya çalışan insanım gibi, mermilere kafa tutan vatandaşım gibi, işte öyle seviyoruz, işte bu kadar büyük bir sevdamız var bizim.


O gece adeta ölümü öldürerek sokakları, meydanları dolduran milyonlarca vatandaşımız içinden şehitlik ve gazilik şerefine nail olanlar isimlerini tarihe altın harflerle yazdırdılar. Vatan uğruna verilen mücadelede bu rütbelere ulaşabilmek her zaman elde edilebilecek bir ayrıcalık değildir.

Editör: Doğu Gazetesi