Erzincan Camii Kebir’de öğlen namazına müteakip gönderilen yardım TIR’ları Erzincan’dan yola çıktı.

Erzincan İHH İnsani Yardım Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Alaattin Önel; “Zalimleri hiçbir zaman sevmedik. Allah'ın vaadi duâ'yı fiiliyata dökenlerle malını gerekirse canını Allaha satanlarladır. Rabbim yapmış olduğunuz ve yapacağınız yardımları dergahı izzetinde kabul buyursun” dedi.

Önel açılamasında şu ifadelere yer verdi; “Erzincan İHH İnsani Yardım Derneği Başkanı Alaattin Önel, yaptığı açıklamada; “Bugün yaşadığımız bu Coğrafyamızda, alçaklığın evrensel tarihine her gün yeni sayfalar ekleniyor." Halep'te insanlık ölüyor. Batılı müstekbirler, İran ve Rusya yine üç maymunu oynuyor. Bugün insanlığın ve bütün insani değerlerin katledildiği kentlerden biri Halep! Ve maalesef insanlık bu katliamı kanıksamış durumda. Dünyanın birçok ülkesinde yaşayanlar bu katliamları kendi surları arkasından "bir film izliyormuş gibi" seyrediyor. Bu yüzden Suriye Halep, aynı zamanda insanlığın imtihanıdır. Ama insanlık duyarsız, insanlık kayıtsız. En çok da ümmetin sessizliği canımızı acıtıyor. Bir taraftan bombalar yağıyor, bir tarafta açlık insanları vuruyor. Bir an önce insanların temel ihtiyaçlarının karşılanması gerekiyor. Savaşın acısını Suriye ve Türkiye birlikte yaşıyor. Sesimizi bu zulme karşı daha gür çıkaracağız ve son söz olarak 'İnsanlığın ölmediğini herkese göstereceğiz "Halep'i açlıktan, insanlığı utançtan kurtaracağız inşallah"
Biz Suriye’yi kendi topraklarımızdan ayrı görmüyoruz. Allah bu coğrafyaya birlik ve beraberlik nasip etsin. Allah, bu coğrafyanın birlik ve beraberliği için ümmetin birliği için, adalet ve barış için insanlığın hürriyeti için gayret edenlere zeval vermesin. Bu bizim son feryatlarımızdır. Halep yanıyorsa biz de yanıyoruz, Halep ölüyorsa biz de ölüyoruz. Ey İslam ümmeti ayağa kalkın dirilin yürüyün ve Müslümanları kurtarın. 
Dava, dilde kalan dua ile değil, eyleme ve davranışlara dönüşen çabalarla kazanılır. Sahabe ve Selef alimlerimiz, fetihleri ve zaferleri oturdukları yerden yüzlerce binlerce dua ve salavat ile değil, bizzat mallarını ve canlarını ortaya koyarak kazandılar. (Rasûlullah sav ve Ashab hiç bir zaman oturdukları yerden tesbih çekerek veya sadece fetih sureleri okuyarak başarılı olmadı. Bedir'de saha da, Hendek'te mücadele de, Mekke'de yollar da idi. Tabii ki bununla birlikte duâ 'da ediyordu. Kim vatanını koruyacak? Kim şahadete koşmadan bu vatanı savunacak? Fatih, istanbulu fetih suresi okuyarak değil, fetih suresiyle amel ederek fethetti. Bizim Oturduğumuz yerden okumamız ancak küfrün zaferi olur.)

"Bütün dünya bu duruma sessiz kalmakta. Buna sesi çıkan tek ülke Türkiye. Biz mazlumlara sahip çıktığımız sürece güçlü olacağız inşallah Suriye’de kardeşlerimizin namusu kirleniyor diyen halkımız, elinden gelen yardımı yaptı. Yapmaya devam edecek inşallah. Ama Suriye’den gelen muhacir insanlara dayanamayan kardeşlerimin de gözü aydın. Artık orada gelecek insan kalmadı. Eğer Türkiye bereketli bir ülke ise Suriye’deki ve Dünyadaki mazlumlara sahip çıktığımız içindir. Çünkü; Allah bizimle beraberdir. Biz mazlumlarla beraberiz. Zalimleri hiçbir zaman sevmedik. Allah'ın vaadı duâ'yı fiiliyata dökenlerle malını gerekirse canını Allaha satanlarladır. Rabbim yapmış olduğunuz ve yapacağınız yardımları dergahı izzetinde kabul buyursun.”

Editör: Doğu Gazetesi