1952 yılında arkeologlar tarafından Ürdün Nehri Vadisi’nde, antik Jericho kasabasının kenarında keşfedilen 8,5 metrelik dev taş kule, bilim dünyasını hâlâ büyülemeye devam ediyor. Araştırmacılar, bu şaşırtıcı yapıyla ilgili yeni bulgulara ulaştı.
Tel Jericho arkeolojik alanında yürütülen son kazılar, kulenin tahminen MÖ 8000 yılına, yani Çömlek Öncesi Neolitik A dönemine tarihlendiğini doğruluyor. Bu da onu sadece tarih öncesi bir anıt değil, aynı zamanda insanlık tarihindeki ilk anıtsal taş yapılarından biri haline getiriyor.
28 fit (yaklaşık 8,5 metre) yüksekliğindeki bu taş kule, bazı araştırmacılar tarafından “dünyanın ilk gökdeleni” olarak tanımlanıyor. Kimi uzmanlara göre bu yapı, sadece savunma veya gözlem amaçlı değil, aynı zamanda erken dönem topluluklarını organize etmek ve toplu iş gücünü yönlendirmek adına bir güç simgesi olarak da inşa edilmiş olabilir.
Jericho Kulesi’nin inşası, dönemin insanlarının gelişmiş mühendislik becerilerine ve toplumsal organizasyon yeteneklerine sahip olduğunu gözler önüne seriyor. Araştırmacılar, yapının astronomik olaylarla ilişkili olabileceğini de öne sürüyor; örneğin güneşin belirli zamanlarda kulenin içini aydınlatacak şekilde inşa edilmiş olması bu teoriyi destekliyor.
11 bin yıl boyunca toprak altında saklı kalan bu anıtsal yapı, günümüz teknolojisi ve bilimsel yöntemleri sayesinde daha da fazla sır vermeye hazırlanıyor.