KÜLTÜR-SANAT

2 Bin Yıllık Gizem: Kayısı Bahçelerinin Ortasında Unutulmuş Roma Anıtı!

Malatya’nın Darende ilçesinde kayısı bahçeleri arasında saklı kalan 2 bin yıllık Ozan Anıtı, Roma mimarisinin Anadolu’daki en özgün örneklerinden biri. Üzerinde hiçbir yazıt bulunmayan gizemli yapı, ölüyü tanrılaştırma geleneğinin izlerini taşıyor.

Abone Ol

Malatya'nın Darende ilçesinde, adeta zamanın unuttuğu gizemli bir yapı yükseliyor. Ozan Köyü'nde kayısı ağaçlarının arasında saklı kalan ve günümüzde “Ozan Anıtı” olarak adlandırılan bu antik yapı, Roma dönemine ait nadir bir anıt mezar. Ancak ne yazık ki bugüne kadar gereken ilgiyi görememiş durumda.

Anadolu’da M.S. 2. yüzyıla tarihlenen bu mezar, Helenistik dönemle birlikte yaygınlaşan ve ölüleri tanrılaştırma amacı güden Yunan mozole geleneğinin Roma'daki yansıması olarak dikkat çekiyor. Kare planlı ve kesme taşlardan inşa edilmiş olan yapı, mimari anlamda o dönemin estetik anlayışını birebir yansıtıyor. Yalnızca bu özelliğiyle bile Roma mimarisinin Anadolu’daki seçkin temsilcilerinden biri sayılıyor.

Ancak yapı üzerinde herhangi bir yazıta rastlanmamış olması, kimin adına yaptırıldığını ve banisinin kim olduğunu tarihe bir sır olarak bırakıyor. Anıtın batı cephesinde yer alan giriş kapısı ve dekoratif amaçla yerleştirilmiş 12 yarım sütun, döneminin görkemli anlayışını yansıtıyor. Hemen yakınından geçen Tohma Çayı ve yapının konumlandığı kayısı bahçeleri, manzarayı adeta bir açık hava müzesine dönüştürüyor.

Yapı genel hatlarıyla fiziksel bütünlüğünü korumakla birlikte, taş yüzeylerde ciddi aşınmalar ve bazı yapısal deformasyonlar göze çarpıyor. Özellikle temel ve köşe taşlarındaki kayıplar, duvarların taşıyıcılığını zayıflatmış durumda. Anıtın üst örtüsü büyük ölçüde yok olmuş ve günümüzde düz bir çatı görünümünü almış.

Buna rağmen uzman ekipler tarafından hazırlanan detaylı restitüsyon ve restorasyon projeleri sayesinde yapı ayakta kalmaya ve gelecek kuşaklara aktarılmaya hazırlanıyor. Bu projeler, hem mevcut izler hem de benzer dönem yapılarla yapılan karşılaştırmalar temel alınarak hazırlanmış durumda.

Bu eşsiz yapı, Malatya’nın bilinmeyen tarihine ışık tutarken, kültürel mirasımızın ne kadar hassas bir dengede korunabildiğini de gözler önüne seriyor.