Fizik dünyasının en uzun soluklu tartışmalarından biri nihayet sona erdi.
1998 yılında İtalya’dan DAMA/LIBRA ekibi, dedektörlerinde tespit ettikleri mevsimsel dalgalanmaların karanlık maddeyle ilişkili olduğunu öne sürerek bilim dünyasında büyük bir heyecan yaratmıştı. Dünya'nın galaksi içinde hareket ederken bu “gizemli sinyallere” maruz kaldığını iddia eden ekip, teorilerini ısrarla savundu.
Ancak bu iddia yıllar boyunca pek çok tartışmaya ve şüpheye yol açtı çünkü diğer hiçbir deney, aynı sonuçları elde edemedi. Bilim camiası ikiye bölündü: Bir taraf DAMA’nın verilerinin karanlık maddeye işaret ettiğini düşünürken, diğer taraf bunun deneysel bir hata veya çevresel bir etki olabileceğini savunuyordu.
Ve sonunda beklenen karşılık Güney Kore'den geldi.
Güney Kore Temel Bilimler Enstitüsü’nde yürütülen COSINE-100 adlı deney, DAMA deneyinin birebir aynısını, yerin 700 metre altına kurulan özel bir dedektörle yeniden gerçekleştirdi. Üstelik 6 yılı aşkın sürede titizlikle veri toplandı.
Sonuç mu?
İtalyanların tespit ettiğini öne sürdüğü mevsimsel sinyallere COSINE-100 dedektöründe rastlanmadı. Bu sonuca %99.7’nin üzerinde bir istatistiksel güvenle ulaşıldı. Yani artık bilimsel olarak bu sinyallerin karanlık maddeyle ilgisi olmadığı netleşmiş durumda.
Bu yalnızca bir hipotezin çürütülmesi değil.
Bu gelişme, bilimsel yöntemin temel taşlarından biri olan “bağımsız doğrulama” ilkesinin ne kadar hayati olduğunu bir kez daha kanıtladı. Artık milyarlarca dolarlık bütçeler, daha umut vadeden karanlık madde projelerine kaydırılabilecek.
Peki şimdi en büyük soru şu: İtalyan ekibinin 28 yıl boyunca gördüğü o sinyallerin gerçek kaynağı neydi?
Bu sorunun cevabı hâlâ bilinmiyor. Ancak bu gizemi çözebilecek kişi, sadece bilim tarihine geçmekle kalmayabilir; belki de bir Nobel Ödülü’nün kapısını aralayabilir.
Kaynak; https://arxiv.org/abs/2409.13226