Gümüşhane’nin Kelkit ilçesine bağlı Sadak Köyü sınırlarında yer alan Satala Antik Kenti, Roma İmparatorluğu döneminde Doğu sınırlarını korumak amacıyla kurulmuş bir lejyon üssüydü. Fırat Nehri'nin kuzeyinde, stratejik yolların kavşağında bulunan kent, MS 60’lardan itibaren Roma'nın 15. Lejyonu'na (Legio XV Apollinaris) ev sahipliği yaparak yaklaşık 600 yıl boyunca askerî bir merkez olarak hizmet verdi.
Hitit’ten Bizans’a Kadar Uzanan Çok Katmanlı Bir Tarih
Satala; Hitit, Asur, Pers, Roma ve Bizans medeniyetlerinin izlerini taşır. Roma döneminde askeri üs olarak öne çıkan kent, Bizans döneminde bir piskoposluk merkezi haline gelmiş ve 7. yüzyıla kadar önemini korumuştur.
Su Kemerleri, Hamamlar, Mozaikler: Arkeolojinin Açığa Çıkardığı Miras
Kentte; kale surları, hamam kalıntıları, mezar stelleri ve büyük bir kısmı yıkılmış olan su kemerleri yer alır. Bugün sadece 4 gözü ayakta kalan bu kemerlerden biri, geçmişte bir bazilika kilisesi olarak da değerlendirilmişti. Sonradan yapılan araştırmalar bu yapının bir şehit kilisesi olduğu yönünde yeni ipuçları sunuyor.
Satala Afroditi: Sadak’tan British Museum’a Uzanan Bir Heykelin Hikâyesi
1872 yılında Sadak yakınlarında bulunan ve doğal boyuttan büyük bronz Satala Afroditi, bugün British Museum’da sergileniyor. Bu eşsiz heykel, antik dönemin sanat anlayışına ışık tutarken, Satala’nın sadece bir askerî üs değil, kültürel bir merkez olduğunu da gösteriyor.
İngiliz Araştırmacıların İzinde: Taylor, Biliotti ve Yorke'un Gözlemleri
1868’de bölgeyi ziyaret eden J.G. Taylor, Latince yazıtlar, mozaikler ve Bizans mezar taşları hakkında ilk kayıtları tutmuştur. 1874’te bölgeyi detaylı şekilde araştıran Alfred Biliotti, Sit alanının haritasını çıkaran ilk araştırmacı oldu. 1894’te Vincent Yorke ve D.G. Hogarth, Legio XV Apollinaris’e ait damgalı tuğlalar sayesinde Satala’nın yerini kesin olarak tanımladı.
Satala Günümüzde: Arkeolojik Kazılar ve Kültürel Koruma
Günümüzde Satala'da arkeolojik kazılar devam ediyor. Özellikle Roma dönemi yapılaşması, lejyoner kale kalıntıları ve sivil yerleşim izleri arkeologların odağında. Ancak bir dönem Erzincan’daki hükûmet binalarında kullanılmak üzere taş blokların çıkarıldığı da kayıtlara geçmiş.
Satala'nın Yeniden Doğuşu Mümkün mü?
Yüzyıllar boyunca önemini yitiren ve Sadagh ya da Suddak adıyla anılan bu antik kent, tekrar akademik ve kültürel gündemde. Koruma altına alınarak kültürel turizme kazandırılması, bölge halkı için de yeni bir ekonomik potansiyel doğurabilir.