Anadolu mutfağının köklü lezzetlerinden keçiboynuzu, son yıllarda yeniden geniş kitlelerin ilgisini çekmeye başladı. Kendine özgü aroması ve zengin besin bileşenleri sayesinde “doğal enerji kaynağı” olarak tanımlanan keçiboynuzu, özellikle soğuk aylarda vücuda güç kazandıran en doğal desteklerden biri olarak öne çıkıyor.
Uzmanlar, keçiboynuzunun tek başına bile metabolizmayı canlı tuttuğunu, içerdiği doğal şekerler ve yoğun lif sayesinde uzun süre tok hissettirdiğini belirtiyor. Bu özelliği hem kilo kontrolüne katkı sağlıyor hem de gün boyunca dengeli bir enerji akışı sunuyor. Bazı beslenme uzmanları, sabah saatlerinde tüketilen bir adet keçiboynuzunun gün içindeki verimliliği artırabileceğine dikkat çekiyor.
Sindirim sistemine yönelik olumlu etkileriyle de bilinen keçiboynuzu, lifli yapısı sayesinde mide ve bağırsak hareketlerini düzenlemeye yardımcı oluyor. Hazımsızlık, şişkinlik gibi günlük rahatsızlıkların azaltılmasında destekleyici rol oynadığı ifade ediliyor. Ayrıca kan şekerinin dengede tutulmasına katkı sağlayabilecek içeriği, ani açlık hissinin önüne geçilmesine yardımcı olabiliyor.
Enerji verici yapısı nedeniyle sporcuların da tercih ettiği keçiboynuzu, yoğun antrenmanlar sonrası oluşan yorgunluğun hafiflemesine ve dayanıklılığın desteklenmesine katkı sağlıyor. Solunum yolları üzerinde rahatlatıcı etkisi olduğu düşünülen keçiboynuzunun geçmişte öksürük ve balgam gibi sorunlarda sıkça kullanıldığı biliniyor. Geleneksel olarak kış aylarında tercih edilen keçiboynuzu pekmezi ise bağışıklığı güçlendirmek amacıyla nesiller boyunca aktarılmış doğal bir seçenek olarak öne çıkıyor.
Son dönem bilimsel araştırmalar, keçiboynuzunun yüksek antioksidan içeriğine dikkat çekiyor. Polifenol bakımından zengin olması, vücudun serbest radikallerle mücadelesine destek sağlayarak hücresel stresin azalmasına yardımcı olabiliyor. İçeriğindeki çözünmez lifler ise bağırsak sağlığını olumlu yönde etkiliyor.
Kalsiyum bakımından da oldukça zengin olduğu bilinen keçiboynuzu, bazı verilere göre sütle kıyaslandığında daha yüksek kalsiyum içerebiliyor. Bu nedenle kemik sağlığını desteklemek isteyenler tarafından alternatif bir doğal besin olarak değerlendiriliyor. Düzenli tüketildiğinde bağışıklık sistemine katkı sağladığı ve günlük mineral ihtiyacının bir bölümünü karşılayabildiği ifade ediliyor.+