1993 yılında çıkan bir orman yangınının ardından gün yüzüne çıkan Patara Yol Anıtı (Stadiasmus Patarensis), Likya tarihine dair bildiklerimizi adeta yeniden yazdı. Şu anda Antalya Arkeoloji Müzesi'nde sergilenen bu devasa yazıtlı sütun, antik Likya'nın şehirlerini, yollarını ve coğrafyasını detaylı bir şekilde belgeleyen adeta bir "antik GPS" niteliğinde.

Anıtın üç yüzüne kazınmış yazıtlar, yaklaşık yüz yerleşim yerini ve bunlar arasındaki mesafeleri listeliyor. Bu bilgiler yalnızca antik kentlerin yerlerini belirlemekle kalmıyor; Beydağları (Masikytos), Akdağlar (Kragos) ve Boncuk Dağları (Antikragos) gibi daha önce adı bilinmeyen dağ silsilelerini de gün yüzüne çıkarıyor.

Yol anıtı, Likya’nın ulaşım ve ticaret ağlarını anlamada kilit rol oynarken, yerleşim düzenleri ve sosyal yapılar hakkında da benzersiz ipuçları sunuyor. Bugün, bu anıt sayesinde, antik Akdeniz’in en gizemli uygarlıklarından biri olan Likya, daha önce hiç olmadığı kadar net bir şekilde karşımızda duruyor.

Muhabir: Merve Kiraz