<span style="font-size: 12px; "><span style="font-family: Arial; ">Yalçınkaya açıklamasında; “Birlikler olarak çalışmalarımızın ve arzularımızın ilk sırasında arıcı sayısını ve arı potansiyelini çoğaltmak vardır. Fakat biz bu çalışmaları sürdürürken bitmek bilmeyen ayı zararları arıcılarımızın moralini hevesini arıyı ve ürününü artırmak için vermiş olduğu çabayı yok ediyor. Üzülerek söylüyorum ayının sahip çıkanı var fakat arıcının bu konuda sahip çıkanı yok. Arılığın köy yakınına insanların araçların yoğun geçtiği yerlere yerleştirilmesi yasak. Yıllardır vurulması yasak olduğu için çoğalan ayılar kolayca hür bir şekilde kovanları dağıtıp arının balını yemesi normal bir hal alıyor. Orta ve küçük ölçekli arıcılarımızın arının yanında sürekli bulunması imkânsız bir durum. Hele ki soğuk havalarda hiç mümkün değil, ara sıra beklemekte çözüm olmuyor. Ayı arılığın etrafında yaşadığı sürece bir fırsatını bulup kendi vazifesini yapıyor. Arıcının ayıyı vurması yasak ve cezası çok yüksek bu ayıyı korumak için güzel bir yöntem. İlgili bakanlık faydalı gördüğü ayıya sahip çıkıyor. Bizlerin beklentisi arıcılığı da ülkemiz için faydalı gören bakanlığımızın arıcıyı arıyı yaşatabilmek için ayının vermiş olduğu zararı kendi bünyesinden veya ayıya sahip çıkıp koruyan kurumdan tahsil ederek arıcımızın zararını karşılamasını talep ediyoruz. Sağ olsun arıcımıza destek olarak bakanlığımız kovan başı 8,00 TL veriyor. Arıcı 50 arıya 400 TL alıyor. Ayı geldiğinde 2-3 kovan dağıtıyor zararı ortalama 700 TL. Elektrikli çite dahi destekleme verilmedi. Arıcıyı ve arıyı korumak anlayışı bu ise ayıya kolay gelsin, afiyet olsun demekten başka çaremiz yok. </span></span>