Bağırsak sağlığı üzerine yapılan yeni araştırmalar, kanser riskinin azaltılmasında beslenmenin kritik rolünü bir kez daha ortaya koydu.
Kanser araştırmaları alanında çalışan bilim insanları, özellikle lif yönünden zengin, yüksek proteinli ve işlenmemiş tam gıdaların kolon kanseri başta olmak üzere birçok hastalığa karşı koruyucu etkisi olduğunu vurguluyor.
Uzmanlara göre, son yıllarda 45 yaş altındaki kişilerde kolon kanseri oranlarının artması, bağırsak florasının bozulmasıyla yakından ilişkili.
Uzmanlar yaptığı açıklamada, “Bu hastaların çoğu fiziksel olarak formda, sağlıklı besleniyor ve egzersiz yapıyor. Ancak günümüzde aşırı işlenmiş gıdalar yüzünden yeterli lif alımına ulaşmak zorlaştı.” ifadelerini kullandı.
Uzmanlara göre, paketli atıştırmalıklar ve ultra işlenmiş ‘yüksek proteinli’ ürünler, bağırsakta koruyucu mukus tabakasını zayıflatabiliyor. Bu da zararlı mikropların kan dolaşımına karışmasına, iltihaplanmaya ve zamanla kanserli hücrelerin oluşmasına neden olabiliyor.
LİF ZENGİNİ BESLENME, KANSER RİSKİNİ AZALTIYOR
Uzmanlar, mercimek, fasulye, tam tahıllar ve sebzeler gibi lif açısından zengin besinlerin yalnızca faydalı bağırsak bakterilerini beslemediğini, aynı zamanda kolon ve ağız kanseri riskini de düşürdüğünü belirtiyor.
Hatta son bulgular, yüksek lifli diyetlerin cilt kanseri tedavilerinde yanıt oranlarını artırabileceğini gösteriyor.
“Bağırsaklarınızı bir konut kompleksi gibi düşünün; burada yaşamasını istediğiniz mikropların faydalı olanlar olması gerekir,” diyen uzmanlar, kendi günlük beslenme düzenini de paylaştı.
Sabahlarını yulaf ezmesi, meyve, kuruyemiş ve tohumlarla başlatarak güne lif ve protein desteğiyle başladığını söyleyen uzmanlar, bir fincan yulaf ve bir fincan ahududunun yaklaşık 12 gram lif içerdiğini belirtiyor.
ABD Tarım Bakanlığı’nın verilerine göre, kadınların günde 25 gram, erkeklerin ise 38 gram lif alması öneriliyor, ancak çoğu kişi bunun yarısına bile ulaşamıyor.
ULTRA İŞLENMİŞ “PROTEİN” ÜRÜNLERİNE DİKKAT
Son yıllarda popülerleşen “yüksek proteinli” tahıllar, barlar ve makarnalar konusunda da uyarıda bulunan uzmanlar, bu ürünlerin genellikle emülgatör ve stabilizatör gibi katkı maddeleriyle dolu olduğunu, bunun da bağırsak dengesini bozabileceğini belirtti.
Bunun yerine ızgara tavuk, yumurta, balık, baklagiller ve tohumlar gibi doğal protein kaynaklarını öneriyor. Öğünlerinde genellikle sebzelerle birlikte pişirilmiş et veya tavuk tercih eden uzmanlar, Akdeniz tipi beslenmenin uzun vadede hem bağırsak hem de genel sağlık açısından en güvenli yöntem olduğunu vurguluyor.