Erzincan

Bir Akşam, Bir Köy, Bir Milletin Yüreğinde Derinleşen Acı: Başbağlar (VİDEO)

33 Vatandaşımızın Katledildiği Başbağlar Köyü Havadan Görüntülendi

Abone Ol

Takvimler 5 Temmuz 1993’ü gösterdiğinde, Erzincan’ın Kemaliye ilçesine bağlı, şehir merkezinden 220 kilometre uzaklıktaki küçük ve huzurlu bir köyde hayat, o güne dek alışıldığı gibi akıp gidiyordu. Ancak o akşam, tarih sadece bir köyü değil, bir milletin vicdanını da kana bulayacak bir karanlığı yazacaktı.

PKK’lı teröristler, ellerinde silahları, zihinlerinde karanlık bir ideolojiyle Başbağlar’a geldiklerinde, hedef yalnızca cana kastetmek değil; bir yaşam biçimini, bir kültürü, birlikte yaşama umudunu da yok etmekti. Kadınları derede toplayan teröristler, evleri yağmaladı; yılların birikimi olan para, altın ve emekle alınan eşyaları çaldılar. Ardından evleri ateşe verdiler. Bu yangın, sadece taş duvarları değil, insanların hafızasında kök salacak büyük bir acıyı da yakacaktı.

Evlerinden çıkamayan 5 sivil, diri diri yakılarak katledildi. Aynı saatlerde camide akşam namazında olan 28 erkek ise köy dışındaki bir alana götürüldü. Orada, kısa süren ama derin izler bırakan bir örgüt propagandası yapıldı. Sözler bittiğinde silahlar konuştu. 28 insan, bir anda kurşunlara hedef oldu. O boş arazide yankılanan kurşun sesleri, yıllar geçse de susmayan bir çığlığa dönüştü.

Olayın ardından yapılan incelemelerde yüzlerce boş kovan bulundu. Ancak bu kovandan daha çok iz bırakan, köy halkının gözlerindeki boşluk, dillerindeki dua, yüreklerindeki onulmaz yaraydı.

Başbağlar Katliamı, sadece bir köyün değil, tüm Türkiye’nin hafızasına kazınan kara bir lekedir. Bu olay, terörün hedefinin yalnızca insan değil; umut, barış, komşuluk ve insanlık değerleri olduğunu bir kez daha gözler önüne sermiştir.

Bugün, Başbağlar'da yaşam devam etse de, her 5 Temmuz geldiğinde zaman durur gibi olur. Çünkü o gün, sadece bir köy değil, hepimizin içinden bir parça alınmıştır.