KÜLTÜR-SANAT

Bir Efsanenin Parıltısı: Kaşıkçı Elması'nın Sıra Dışı Hikayesi

Topkapı Sarayı’nda sergilenen ve dünyanın en ünlü elmasları arasında yer alan Kaşıkçı Elması’nın ardındaki gizemli rivayetler ve şaşırtıcı geçmişi mercek altında.

Abone Ol

İstanbul’un kalbinde, Topkapı Sarayı’nın görkemli salonlarından birinde, ışıl ışıl bir mücevher tüm dikkatleri üzerine çekiyor: Kaşıkçı Elması. 86 karatlık ağırlığı, çevresini saran 49 pırlantayla göz kamaştıran bu eşsiz elmas, yalnızca büyüklüğüyle değil, hakkında anlatılan birbirinden farklı hikâyelerle de yüzyıllardır ilgi odağı olmayı sürdürüyor.

Dünyanın en tanınmış 22 elmasından biri olarak kabul edilen Kaşıkçı Elması’nın Osmanlı hazinesine nasıl girdiği ise hâlâ netlik kazanmamış bir sır. Rivayetler birbirini kovalıyor; her biri tarihin farklı bir perdesini aralıyor.

Eğrikapı’dan Saraya Uzanan Yol

En bilinen efsanelerden biri, elmasın 1699 yılında İstanbul’da bir çöplükte bulunduğunu anlatıyor. Eğrikapı’da dolaşan bir adamın bulduğu bu sıradan taş, bir kaşıkçı tarafından üç tahta kaşık karşılığında satın alınıyor. Ardından bir kuyumcuya, sonra kuyumcubaşına ve nihayet saraya ulaşıyor. Taş, elmas ustalarının elinde işlenerek 86 karatlık mücevhere dönüşüyor.

Fransa’dan Osmanlı Hazinesine

Bir diğer iddia ise elmasın Hindistan’dan Fransa’ya, oradan da Osmanlı’ya uzanan maceralı bir yolculuğu işaret ediyor. Rivayete göre 18. yüzyılın sonlarında Fransız bir subay tarafından Hindistan’da satın alınan elmas, bir süre Napolyon’un annesinin mücevher kutusunda yer aldı. Ancak Napolyon sürgüne gönderilince, annesi oğlunu kurtarmak için elması satmak zorunda kaldı. Elmas, o dönem Fransa’da bulunan Tepedelenli Ali Paşa’nın adamı tarafından satın alındı ve Osmanlı’ya getirildi. Paşanın ölümünün ardından tüm serveti gibi bu elmas da devlet hazinesine devredildi.

Neden “Kaşıkçı” Elması?

Elmasa neden bu isim verildiği konusunda da çeşitli yorumlar var. En akla yatkın olanı ise elmasın oval kesimi nedeniyle kaşığa benzetilmesi. Ancak ilk sahibinin bir kaşıkçı olduğu yönündeki hikâye de halk arasında oldukça yaygın.

Parlaklığı Kadar Hacmi de Etkileyici

Elmasın yalnızca tarihi değil, fiziksel özellikleri de büyüleyici. 1 cm³ elmas yaklaşık 17.5 karat gelirken, Kaşıkçı Elması’nın hacmi yaklaşık 4.9 cm³’tür. Çevresini saran 49 pırlanta ise bu nadide parçaya daha da ihtişam katıyor.

Bugün Topkapı Sarayı Müzesi’nde sergilenen Kaşıkçı Elması, yalnızca Osmanlı'nın değil, dünya mücevher tarihinin de en büyüleyici parçalarından biri olarak ziyaretçilerini karşılamaya devam ediyor. Her biri farklı bir geçmişe işaret eden rivayetleriyle, bu elmas hâlâ tarihin sisli koridorlarında parlamayı sürdürüyor.