Harvard’a 11 Yaşında Girdi, Şöhreti Reddetti: William James Sidis’in Trajik Dahiliği

20. yüzyılın başlarında “harika çocuk” olarak ünlenen William James Sidis, yalnızca birkaç yaşındayken okuma, yazma ve karmaşık matematik işlemlerinde olağanüstü bir başarı gösterdi. Latince’yi altı yaşında, ileri düzey matematiği sekiz yaşında öğrenen Sidis, 11 yaşında Harvard’a kabul edilerek tarihe geçti.

Zekâsı kadar entelektüel çevresiyle de dikkat çeken Sidis’in babası psikolog, annesi ise doktordu. Yoğun ve planlı bir akademik eğitimle yetiştirilen Sidis, çocuk yaşta kamuoyunun odağı haline geldi. Ancak bu yoğun ilgi onun için bir başarı hikayesinden çok, ağır bir psikolojik yük anlamına geliyordu.

Harvard yıllarında büyük beklentilerin ve medyanın baskısı altında ezilen Sidis, genç yaşta toplumdan uzaklaşmaya başladı. Akademik çevrelerde aranan biri olabilecekken, şöhreti reddetti ve anonim kalmayı seçti. Hayatını sessizce yazılar yazarak, tarih, dilbilim ve politik düşünceler üzerine çalışarak geçirdi. Kapitalizm eleştirileri, bireysel özgürlük ve devlet baskısına karşı fikirleriyle dikkat çekti, ancak çoğu çalışmasını takma isimlerle yayımladı.

Toplumun zekâyı başarı, ün ve kariyerle ölçme ısrarına karşı çıkan Sidis, bireyin entelektüel faaliyetlerini yalnızca içsel tatmin için sürdürmesi gerektiğini savundu. 1944’te, yalnız ve sessiz bir hayatın ardından, henüz 46 yaşındayken hayatını kaybetti.

William James Sidis’in hikâyesi, yüksek zekânın mutluluk getirmediği gibi, doğru sosyal çevre ve psikolojik destek olmadan bireyin yalnızlaşabileceğini gösteren çarpıcı bir örnek olarak hafızalarda yer ediyor.

Muhabir: Merve Kiraz