BİLİM VE TEKNOLOJİ

Davetiye Hatası Felsefeye Kapı Araladı: Gündelik Hayatta Metodik Şüphe

Descartes’ın “Düşünüyorum, öyleyse varım” ilkesine giden yolda kullandığı metodik şüphe, sadece felsefi metinlerde değil, gündelik hayatta da kendine yer buluyor. Bir düğün hazırlığı örneği üzerinden bu yaklaşımı keşfedin.

Abone Ol

Düşünün ki kardeşiniz evleniyor ve siz davetiyelerle ilgileniyorsunuz. Tek tek, özenle zarflara koyduğunuz 250 davetiyenin yarısını geçmişsiniz ki bir tanesinde baskı hatası olduğunu fark ediyorsunuz. O an iki seçeneğiniz var: Hatanın tek davetiyeyle sınırlı olduğunu varsayıp devam etmek ya da tümünü baştan kontrol etmek.

Bu tercih, sizi XVII. yüzyıl filozofu René Descartes’ın felsefi yöntemine götürüyor: metodik şüphe.

Descartes’ın geliştirdiği bu yaklaşım, şüpheyi bir amaç değil, gerçeğe ulaşmak için kullanılan bir araç olarak tanımlar. Ona göre kesin bilgiye ulaşmak için, ilk başta doğru gibi görünen her şeyden bile şüphe etmek gerekir. Ancak bu şüphecilik kalıcı değil, yalnızca gerçeği bulana kadar geçerlidir. Örneğin, duyularımız bize çoğu zaman güvenilir bilgiler sunsa da, rüya veya sanrı gibi durumlar bu bilgilerin sorgulanabilir olduğunu gösterir.

Bu noktada Descartes’ın “Düşünüyorum, öyleyse varım” (Cogito, ergo sum) sözü devreye giriyor. O, düşünmenin kendisinin varoluşun en kesin kanıtı olduğunu savunur. Zira düşünen biri varsa, en azından düşünen bir varlık vardır.

Geriye dönersek, davetiyedeki hata karşısında şüpheyi sistemli bir şekilde uygulayıp tüm davetiyeleri yeniden kontrol etmek, Descartes’ın metodik şüphesiyle benzerlik taşır. Bu tutum, bilgiye ulaşana dek her ihtimali göz önünde bulunduran bir zihinsel disiplindir. Öte yandan “her şey hatalı olabilir” diyerek davetiyelerin tümünü çöpe atmak ise radikal şüphecilik olurdu ki Descartes’ın yöntemi bu noktadan ayrılır.

Sonuç olarak, hayatın basit görünen anlarında bile felsefi yaklaşımlar kendini gösterebiliyor. Davetiyede fark edilen küçük bir hata, bizi kesin bilgiye ulaşmak için şüphenin nasıl kullanılabileceği konusunda düşündürüyor.