Her yıl 21 Kasım’da kutlanan Dünya Balıkçılık Günü, 1997 yılında Yeni Delhi’de Dünya Su Ürünleri Yetiştiricileri ve Balıkçılar Forumu tarafından kabul edilmişti. Bu özel gün, hem denizlerin hem de su ürünleri kültürünün korunmasına dikkat çekiyor.
Denizler ve canlı doğal kaynaklar, geleceğimiz için hayati öneme sahip. Uzmanlar, küçük ölçekli geleneksel balıkçılığın hem tarihimizin en kıymetli kültürel parçalarından biri hem de zenginlik kaynağımız olduğunu vurguluyor.
Geleceğe güvenle bakabilmek için aşırı avcılığın, kayıt dışı ve yasadışı balıkçılığın önlenmesi gerektiği belirtiliyor. Bunun yanında av ve avcı dengesinin kurulması, koruma alanlarının artırılması ve arz-talep dengesi gözetilerek kota uygulamalarına geçilmesi gerekiyor. Koruma ve kontrol ilkeleri geliştirilmeli, etkinliği artırılmalı. Kooperatifler aracılığıyla oluşturulacak oto-kontrol sistemleri de bu çabanın önemli bir parçası.
Artan insan nüfusu ile birlikte gıda ihtiyacı da büyüyor ve balık, bu ihtiyacın karşılanmasında büyük bir potansiyel kaynak olarak öne çıkıyor. Sürdürülebilir balıkçılık ve deniz kaynaklarının bilinçli kullanımı, hem doğayı korumak hem de gelecek nesillere yeterli gıda bırakmak için kritik önem taşıyor.
Uzmanlar, Dünya Balıkçılık Günü vesilesiyle tüm bireyleri ve sektör temsilcilerini bilinçli tüketim ve koruma önlemlerine destek olmaya çağırıyor.