1587 yılında Milano’da yaşayan bilgin ve haritacı Urbano Monte, o dönem için hayli sıra dışı bir işe imza attı: Yaklaşık 3 metre çapında, 60 ayrı parçadan oluşan dev bir dünya haritası hazırladı. Monte’nin bu hayranlık uyandıran eseri, günümüzde bilinen en büyük erken dönem dünya haritalarından biri olarak kabul ediliyor.
Orijinal haliyle döner bir pano şeklinde tasarlanmış olan planisfer, Monte’nin hayalinde kalan bu konsepti hiç gerçekleşmese de, bugün dijital teknoloji sayesinde ilk kez bir bütün olarak Monte’nin düşlediği haliyle birleştirildi. Böylece 16. yüzyılın bilimsel bakış açısı ile sanatsal dokunuşları bir araya getiren bu eşsiz harita, modern çağın gözleriyle yeniden keşfedilebiliyor.
Harita Sadece Coğrafya Değil, Aynı Zamanda Bir Hikâye Anlatıyor
Monte’nin planisferi yalnızca kıtaları, denizleri ve dağları göstermekle kalmıyor; aynı zamanda döneminin bilgi birikimini ve hayal gücünü de ortaya koyuyor. Haritada;
-
İklim bölgeleri, gün uzunlukları ve kıtalar arası mesafeler yer alıyor,
-
Okyanuslarda hayali deniz canavarları, devasa balinalar ve gemilere saldıran yaratıklar yüzüyor,
-
Kıtalar üzerinde filler, aslanlar, develer gibi egzotik hayvanlar resmediliyor,
-
Yerli halklar, krallar, ve hükümdarlar figürlerle temsil ediliyor,
-
Haritanın kenarlarında ise rüzgârı üfleyen yüzler, güneş ve ay sembolleri gibi mistik ögeler bulunuyor.
Kuzey Kutbunu Merkez Alan Farklı Bir Perspektif
Harita, günümüzdeki yaygın dünya haritalarından farklı olarak, Kuzey Kutbu merkezli bir projeksiyonla hazırlanmış. Bu da onu, Mercator haritasının baskın hale gelmesinden önceki alternatif dünya algılarından biri hâline getiriyor. Monte, farklı kültürleri ve coğrafyaları yalnızca haritalamakla kalmamış; onları anlamaya da çalışmış.
Sanat, Bilim ve Mitolojinin Kesişimi
Urbano Monte’nin bu dev haritası, yalnızca bir coğrafya aracı değil; aynı zamanda Rönesans döneminin bilgiye duyduğu merakı, hayal gücünü ve sanatsal detaylara verdiği önemi yansıtan bir başyapıt. Planisfer, haritacılığın tarihine merak duyanlar için olduğu kadar, tarih, mitoloji ve sanat tutkunları için de büyüleyici bir keşif alanı sunuyor.
Kaynak : davidrumsey.com