Yenidoğan sağlığına dair yapılan son araştırmalar, düşük doğum kilosunun yalnızca fiziksel gelişimi değil, duyusal gelişimi de etkileyebileceğini ortaya koydu. Özellikle 2.500 gramın altında doğan bebeklerde, kalıcı işitme kaybı riski önemli ölçüde artıyor.
Kulak Burun Boğaz (KBB) uzmanları, doğum kilosu düşük olan bebeklerin işitme sisteminin gelişiminin de yetersiz olabileceğini belirtiyor. Bu durumun, erken dönemde tespit edilmemesi halinde konuşma gecikmeleri, öğrenme güçlükleri ve sosyal iletişim sorunlarına yol açabileceği ifade ediliyor.
İşitme kaybı fark edilmeden ilerleyebilir
Uzmanlara göre, işitme kaybı çoğu zaman ilk aylarda belirgin olmayabilir. Bebekler ağlamalara tepki verebilir, seslere dönüp bakabilir gibi görünse de, bu tepkiler işitme işlevinin tam anlamıyla sağlıklı olduğunu garanti etmez.
Bu nedenle özellikle düşük doğum ağırlığına sahip bebeklerin, doğumdan sonraki ilk haftalarda ve ilerleyen aylarda işitme taramalarına düzenli olarak tabi tutulması gerekiyor.
Erken tanı, erken çözüm
İşitme kaybı ne kadar erken teşhis edilirse, tedavi şansı ve çocuğun normal gelişim sürecine adapte olma ihtimali o kadar yüksek oluyor. Uzmanlar, ilk 6 ay içinde yapılacak detaylı işitme testlerinin bu açıdan hayati olduğunu vurguluyor.
Gelişim üzerinde zincirleme etki
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları uzmanları ise işitme kaybının sadece duyma fonksiyonu ile sınırlı kalmadığını belirtiyor. Duyamayan çocuklar, zamanla dil gelişiminde gerilik, okul başarısında düşüş ve sosyal çevreye adaptasyonda sorun yaşayabiliyor.
Gebelik takibi ve doğum sonrası kontroller çok önemli
Kadın doğum uzmanları da gebelik sürecinde annenin sağlığına dikkat etmesinin, bebeğin doğum kilosu üzerinde doğrudan etkili olduğunu hatırlatıyor. Yetersiz beslenme, gebelikte sigara veya alkol kullanımı ve erken doğum, düşük doğum ağırlığının başlıca nedenleri arasında.
"Tarama programlarını ihmal etmeyin"
Uzmanlar, tüm yenidoğanlara yapılan rutin işitme taramalarının hayati öneme sahip olduğunu hatırlatıyor. Ancak düşük doğum ağırlığı ile dünyaya gelen bebeklerde, bu testlerin daha sık ve detaylı yapılması gerektiğinin altını çiziyor.