Giza Platosu’nda yer alan Keops Piramidi, yalnızca devasa taşlardan oluşan bir mezar değil; aynı zamanda Antik Mısır'ın dahiyane koruma sistemlerini barındıran bir mühendislik harikası. Arkeologlar, piramit içerisinde yer alan bazı geçitlerin, yanlış bir adımı bile geri dönüşsüz hale getiren taş kapanlarla mühürlendiğini tespit etti.
Geçitlerin üzerindeki lanet yazıtları, sadece fiziksel değil, psikolojik engeller de yaratıyor. Bu uyarılar, firavunun mezarına izinsiz girenleri “ilahi cezalarla” karşılaşacakları konusunda uyarıyor.
Son yıllarda yapılan termal taramalar ve lazer analizleri, Keops’un içinde hâlâ keşfedilmemiş boşluklar olduğunu gösteriyor. Bu mühürlü alanların ardında yeni mezar odaları ya da kutsal eşyalar olabileceği düşünülüyor. Ancak araştırmacılar, bu alanlara zarar vermeden ulaşmanın yollarını arıyor.
Antik Mısırlılar için piramitler sadece mezar değil, ölümden sonraki yaşamın kapısıydı. İç duvarlara kazınmış semboller ve figürler, bu yapıların aynı zamanda ruhani bir geçit olduğunu gösteriyor.
Bugün bile bazı odaların neden açılmadığı bilinmiyor. Belki de bu mühürler, sadece taş değil; inanç ve korku katmanlarıyla örülmüş birer sınır.