KÜLTÜR-SANAT

Gizemli Bir Medeniyetin İzinde: Kubrat Han ve Büyük Bulgaristan'ın Saklı Hazineleri

Erken dönem Bulgar tarihi, Hunlarla bağları, Bizans’la kurduğu ittifaklar ve Kubrat Han’ın liderliğinde yükselen Büyük Bulgaristan ile yeniden keşfediliyor. Arkeolojik ipuçlar ve eski kronikler, bu göçebe halkın izlerini sürüyor.

Abone Ol

Tarih sahnesine damgasını vuran ama bir o kadar da gizemli kalan bir halk: Erken Bulgarlar. Modern arkeoloji ve tarih bilimi, bu göçebe toplumun kökenlerini ve Avrupa’ya uzanan yolculuğunu aydınlatmaya devam ediyor. Son araştırmalar, Hun İmparatorluğu’nun çöküşü sonrası tarih sahnesine çıkan Bulgarların, Türk kökenli Ogur ve Onogur kabileleriyle birlikte şekillenen güçlü bir konfederasyon kurduğunu gösteriyor.

Orta Asya’dan Doğu Avrupa’ya Uzanan Yolculuk

Uzmanlar, Bulgarların kökenini bugünkü Kazakistan’ın kuzeyi ile Aral Gölü çevresine dayandırıyor. Bu bölgede ortaya çıkan proto-Bulgarlar, Hunların yıkılmasıyla birlikte Karadeniz’in kuzeyindeki bozkırlara yöneldi. 5. yüzyıldan itibaren Bizans kaynaklarında görünmeye başlayan bu halk, bir dönem Ostrogotlara karşı Bizans ordusunda müttefik olarak yer aldı.

İttifaklar, Savaşlar ve Kentler

Bizans tarihçileri Priscus, Antakyalı John ve Jordanes gibi kaynaklar; Ogur, Onogur ve Saragur gibi kabilelerle birleşerek Bulgarların siyasi bir güç haline geldiğini aktarıyor. 6. yüzyıla ait bir Süryani kroniğine göre, Bulgarlar bu dönemde şehirleşmeye başlamış ve artık “bozkır göçebesi” imajından uzaklaşmıştı. Bu, göçebe halklar arasında ender görülen bir gelişmeydi.

Kubrat Han ve Büyük Bulgaristan’ın Kuruluşu

7. yüzyılda Kubrat Han önderliğinde kurulan Büyük Bulgaristan, bugünkü Ukrayna ve Güney Rusya topraklarını kapsayan geniş bir coğrafyada hüküm sürdü. Ancak Kubrat Han’ın ölümünden sonra devlet, iç çekişmeler ve dış baskılarla parçalandı. Kimi Bulgar boyları Tuna Nehri’ni aşarak Balkanlara yerleşirken, kimileri Volga kıyılarına yöneldi; bazıları ise Hazar Kağanlığı'na katıldı.

Arkeoloji ve Efsaneler Birleşiyor

Moskova'dan Prof. Dr. Svetlana Pletneva gibi uzmanlar, bu proto-Bulgarların Siriderya Nehri civarındaki Jetyasar kültürüyle bağlantılı olduğunu öne sürüyor. Bölgede yapılan kazılarda, Hun etkisi taşıyan ama farklı kimlik özellikleri barındıran kalıntılar gün yüzüne çıkarıldı.

Bulgar halkının kökenlerine dair araştırmalar devam ederken, Kubrat Han’a ait olduğu düşünülen mezarlar ve saklı hazineler üzerindeki gizem hâlâ çözülmeyi bekliyor. Bazı söylentilere göre, Kubrat Han’ın ölmeden önce ardıllarına bıraktığı hazineler, Volga'nın ya da Tuna’nın derinliklerinde hâlâ saklı olabilir…

Kaynak; https://milliard.tatar/news