Son yıllarda Türkiye’nin farklı bölgelerinde vatandaşlar tarafından bulunan taş parçalarının “göktaşı” olabileceği iddiaları sıkça gündeme geliyor. Ancak her koyu renkli ya da ağır taş, uzaydan gelmiş bir parça olmayabilir. Uzmanlar, göktaşını anlamanın bazı belirgin yolları olduğunu belirtiyor.
Gerçek bir göktaşının en belirgin özelliği, yoğunluğu ve manyetik özelliği. Yani elinize aldığınızda beklenenden daha ağır gelir ve mıknatıs tarafından kolayca çekilir. Yüzeyinde ince bir yanık tabakası bulunur; bu, atmosferde yanarken oluşan erime izidir. Ayrıca göktaşlarının yüzeyi genellikle pürüzsüz değil, erime çukurları denilen küçük girintilerle doludur.
Bilim insanları, göktaşı sanılan taşların çoğunun aslında dünya kökenli demirli kayaçlar olduğunu ifade ediyor. Kesin sonucun ise ancak laboratuvar incelemesiyle anlaşılabileceği belirtiliyor. Bu nedenle vatandaşların buldukları taşları satmaya çalışmadan önce üniversitelerin jeoloji veya uzay bilimleri bölümlerine inceletmeleri öneriliyor.
Uzmanlar ayrıca, göktaşı arama sürecinde dolandırıcılık olaylarına karşı da uyarıyor: “Sosyal medyada yüksek fiyat teklifleriyle insanları kandıran kişiler olabiliyor. Gerçek bir göktaşının değeri, ancak bilimsel olarak doğrulandıktan sonra ortaya çıkar.”