Pasifik Okyanusu’nda yer alan Hunga Tonga-Hunga Ha’apai Yanardağı’nın 15 Ocak 2022’deki patlaması, yalnızca bölgedeki adaları değil, atmosfer bilimini de sarstı. Volkanik kül bulutu, 57 kilometre yüksekliğe ulaşarak ilk kez atmosferin üçüncü katmanı olan mezosfere kadar çıktı. Bu, kayıtlara geçmiş en yüksek volkanik kül bulutu olarak tarihe geçti.
Uzmanlar, bu patlamayı yalnızca bir doğa olayı değil, atmosferin yapısını değiştirebilecek potansiyel bir dönüm noktası olarak değerlendiriyor. NASA ve NOAA gibi kurumlar tarafından yapılan analizler, kül ve gazların olağanüstü hız ve şiddetle yükseldiğini gösterdi. Patlamanın ardından birkaç saat içinde kül bulutu troposfer ve stratosferi aşarak, yaklaşık 57 kilometre yükseklikteki mezosfere ulaştı.
ATMOSFERDE NADİR GÖRÜLEN BİR FENOMEN
Atmosfer, dört ana katmandan oluşur: troposfer, stratosfer, mezosfer ve termosfer. Doğal olayların büyük çoğunluğu, troposfer ve stratosfer sınırlarında gerçekleşir. Ancak Hunga Tonga-Hunga Ha’apai’nin patlaması bu sınırları aşarak, bilim dünyasını şaşkına çevirdi. Daha önceki en büyük patlamalarda bile kül bulutları en fazla stratosfere ulaşmıştı. Bu yönüyle söz konusu patlama, bilinen en şiddetli volkanik olaylardan biri olarak kayıtlara geçti.
İKLİM ÜZERİNDEKİ OLASI ETKİLER
Volkanik patlamalar sonucu atmosfere salınan sülfat gazları ve ince partiküller, güneş ışınlarını yansıtarak küresel sıcaklıkları kısa vadede düşürebiliyor. 1991’deki Pinatubo Yanardağı patlaması bunun en bilinen örneklerinden biri. Uzmanlar, Tonga patlamasının da benzer etkiler yaratıp yaratmayacağını incelemeye devam ediyor.
Ayrıca bu tür yüksek irtifalara ulaşan partiküller, ozon tabakasında geçici bozulmalara neden olabilir. Atmosferin üst katmanlarına ulaşan kütlelerin, yavaşça yeryüzüne dönmesi yıllar sürebilir, bu da uzun vadeli etkiler yaratabilir.
BİLİMSEL ÇALIŞMALAR HIZ KAZANDI
Patlamanın ardından çeşitli uluslararası araştırma ekipleri bölgede ve uydulardan ölçümler yapmaya başladı. Elde edilen veriler, atmosfer modellemeleri, iklim değişikliği araştırmaları ve küresel hava sistemlerinin anlaşılması açısından son derece kıymetli.
Bilim insanları, bu olağanüstü doğa olayının benzerlerinin gelecekte tekrar yaşanabileceğine dikkat çekiyor. Hazırlıklı olunması için erken uyarı sistemlerinin geliştirilmesi gerektiği vurgulanıyor.
Bu Patlama Ne Anlama Geliyor?
Küresel atmosfer sistemlerinin sınırlarını zorlayan bu olay, yalnızca jeolojik değil, aynı zamanda iklimsel ve çevresel boyutlarıyla da incelenmesi gereken bir vaka. Hunga Tonga-Hunga Ha’apai, insanlık tarihinin şahit olduğu en güçlü doğa olaylarından biri olarak hatırlanacak.a





