Japonya’daki ilkokulun ilk üç yılı, geleneksel sınav odaklı eğitimden farklı olarak, çocukların karakter gelişimine ve sosyal becerilere öncelik veriyor. İlkokulda çocuklar, saygı göstermeyi, empati kurmayı ve sorumluluk almayı öğrenirken, sınıf temizliği gibi uygulamalarla disiplin ve özveri duygusu kazandırılıyor.
Bu benzersiz yaklaşımda akademik bilgi ikinci planda kalıyor; asıl amaç, çocukların duygusal zekâlarını geliştirmek ve iyi davranış alışkanlıkları kazandırmak. Eğitimciler, böylece öğrencilerin sadece başarılı değil, aynı zamanda sosyal açıdan güçlü ve duyarlı bireyler olarak yetişmelerini hedefliyor.
Japonya’nın eğitim sisteminde benimsediği bu bütüncül yöntem, dünya genelinde örnek olarak gösteriliyor ve çocukların uzun vadeli gelişimi için etkili bir model olarak dikkat çekiyor.