Bir ilkyaz günüydü, ekinoks zamanı yani gündönümü vakti. Kirli sakallarından dağlara, taşlara tebessüm fışkıran bir derviş kılıklı insanın ardına düşmüştüm. O; “Yukarı Ülkenin Kadim Cenneti” diye...
Bir ilkyaz günüydü, ekinoks zamanı yani gündönümü vakti. Kirli sakallarından dağlara, taşlara tebessüm fışkıran bir derviş kılıklı insanın ardına düşmüştüm. O; “Yukarı Ülkenin Kadim Cenneti” diye...