Konya'nın Karatay ilçesine bağlı Yağlıbayat Köyü yakınlarında, Bozdağ eteklerinde gözlerden uzak bir şekilde varlığını sürdüren Savatra Antik Kenti, tarih meraklılarını ve arkeologları cezbetmeye devam ediyor. Roma ve Bizans dönemlerine ait izler taşıyan bu antik yerleşim, hem askeri hem ticari açıdan kritik bir konumda yer alıyordu.
Roma Garnizonu, Bizans Piskoposluğu
Savatra, antik çağlarda Roma İmparatorluğu’nun önemli bir garnizon merkezi olarak stratejik bir rol üstlenmişti. Daha sonra Bizans döneminde de önemini koruyarak bir piskoposluk merkezi haline gelmişti. Özellikle MS 6. ile 9. yüzyıllar arasında aktif bir yerleşim olarak kayıtlara geçmiştir.
Arkeolojik Kalıntılarla Dolu, Ancak Hâlâ Keşfedilmeyi Bekliyor
Bugün kentin yüzeyinde görülebilen kalıntılar sınırlı:
-
Savunma surlarının parçaları
-
Bina temelleri
-
Seramik ve sikke buluntuları
-
Antik yollar ve su yapıları (sarnıçlar gibi)
Bu izler, Savatra'nın görkemli geçmişine dair güçlü ipuçları sunsa da, kent henüz sistematik kazılara sahne olmamış durumda. Bu da bölgeyi, arkeoloji dünyası için son derece potansiyelli bir araştırma sahası haline getiriyor.
Kapadokya ile Likaonya Arasında Tarihî Bir Geçit
Savatra’nın bulunduğu bölge, antik çağlarda Kapadokya ile Likaonya arasında bir geçiş noktasıydı. Bu konum, kentin hem kültürel hem de ticari açıdan canlı olmasını sağladı. Bugün ise, Savatra çevresindeki sessiz bozkır doğasıyla birleşerek Orta Anadolu’nun tarihî zenginliğini yansıtan özel bir durak haline geliyor.
Keşfi 19. Yüzyıla Dayanıyor, Geleceği Belirsiz
Antik kentin yeri ilk kez 19. yüzyılın sonunda, ünlü araştırmacı W. M. Ramsay tarafından tespit edilmişti. Ancak geçen sürede, bölge üzerine yapılan çalışmalar oldukça sınırlı kaldı. Kazı çalışmaları yapılmadığı için Savatra, hâlâ arkeolojik açıdan bakir bir alan olarak değerlendiriliyor.