KÜLTÜR-SANAT

Likya’nın Gizli Hazinesi! Rhodiapolis’te Zamanı Durduran Antik Kent

Antalya'nın Kumluca ilçesinde, Sarıcasu Köyü yakınlarında yer alan Rhodiapolis Antik Kenti, zengin tarihî dokusu ve eşsiz mimarisiyle dikkat çekiyor. Likya'nın en cömert insanı Opramoas’ın memleketi olan bu kayıp şehir, keşfedilmeyi bekliyor.

Abone Ol

Antalya’nın Kumluca ilçesine bağlı Sarıcasu Köyü yakınlarındaki tepelerden birinde sessizce yatan Rhodiapolis Antik Kenti, yeniden keşfedilmeyi bekliyor. Adını Rodoslular’dan alan bu kadim yerleşim, bölgedeki az sayıda Rodos kolonilerinden biri olarak öne çıkıyor. Komşuları Gagai, Phaselis, Korydalla ve Olympos ile birlikte Likya Birliği’ne üyeliği bulunan kent, hem tarihi zenginliği hem de mimari kalıntılarıyla adeta açık hava müzesi gibi.

Bir Hayırseverin Ardında Bıraktığı İz: Opramoas

Rhodiapolis’in adını tarihe altın harflerle yazdıran en önemli figürü hiç kuşkusuz Opramoas. M.S. 2. yüzyılda yaşamış olan bu zengin hayırsever, yalnızca memleketi Rhodiapolis’e değil, tüm Likya şehirlerine yardım eli uzatmasıyla biliniyor.

Dönemin Roma İmparatoru Antoninus Pius’un saltanat yıllarında dört kez devlet tarafından ödüllendirilen Opramoas, bronz heykellerden altın çelenklere kadar birçok onura layık görülmüş. En dikkat çekici anıtı ise, adeta bir açık hava arşivi gibi duvarları 64 kitabe ile kaplı olan mezarı. Bu anıt, tiyatronun hemen güneybatısında, sahne binasının arkasında yer alıyor.

Kentin Kalbinde Tiyatrosu ve Stoasıyla Antik Yaşam

Rhodiapolis’in merkezinde, küçük ama etkileyici bir Helenistik tiyatro bulunuyor. Grek planına sahip olan bu yapı, dönemin sosyal yaşamına ışık tutuyor. Hemen bitişiğinde ise agora ve stoa, antik kentin ticari ve sosyal yaşamının kalbini oluşturuyor. Özellikle stoa, agoranın batı tarafındaki üzeri örtülü bölümüyle dikkat çekiyor.

Kaya Mezarları ve Kiliselerle Harmanlanmış Bir Miras

Kentteki en eski kalıntılar arasında Klasik Dönem'e ait kaya mezarları yer alırken, Roma dönemine ait çok sayıda konut, tapınak, hamam ve kilise kalıntıları da günümüze kadar ulaşmış durumda. Özellikle tiyatronun üst kesimlerinde yer alan ve yalnızca apsisi günümüze ulaşan Bizans kilisesi, inanç tarihine dair önemli ipuçları taşıyor.

Nekropoller ve Efsanevi Mezarlar

Rhodiapolis’in doğu, güneydoğu ve kuzey kesimlerinde yer alan nekropol alanları, çoğunluğu Roma dönemine tarihlenen lahitlerle dolu. Bu alandaki en ilgi çekici yapılardan biri ise Likya dilinde yazıtlı kaya mezarı. Hem sanatsal değeri hem de taşıdığı dilsel öğelerle eşine az rastlanır bir arkeolojik buluntu olarak öne çıkıyor.

Kayıp Şehir, Ziyaretçilerini Bekliyor

Bugün hâlâ çok sayıda yapısı ayakta olan Rhodiapolis, harçlı ve harçsız taşlarla inşa edilmiş konutları, kamusal yapıları, sarnıçları ve tapınaklarıyla adeta zamanda donmuş bir şehir gibi. Gözlerden uzak bu tarihi miras, hem yerli hem de yabancı ziyaretçilerin keşfini bekliyor.

Antalya’nın tarih dolu kalbinde, Likya’nın incisi Rhodiapolis’e yolunuz düşerse, yalnızca taş değil; binlerce yıllık hikâyeler, kahramanlar ve kayıp medeniyetlerle karşılaşacağınızı unutmayın.