KÜLTÜR-SANAT

Mezopotamya Taşlarında Saklı Sırlar: Irak Ulusal Müzesi'ndeki Gizemli Kabartma Dünya Dışı İzler mi Taşıyor?

Irak Ulusal Müzesi’nde sergilenen ve M.Ö. 4000–6000 yıllarına tarihlenen esrarengiz taş kabartma, sadece sanat tarihi açısından değil, dünya dışı yaşam teorileri açısından da büyük merak uyandırıyor.

Abone Ol

Irak Ulusal Müzesi'nin loş vitrinlerinden birinde sergilenen, yüzlerce yıl boyunca sessizliğini koruyan bir taş kabartma, son dönemde dünya çapında araştırmacıların ve tarih meraklılarının ilgisini çekmeye başladı. Yaklaşık 6.000 yıl öncesine, Sümer öncesi Mezopotamya dönemine ait olduğu düşünülen bu gizemli figür, alışıldık antik sanat anlayışından oldukça uzak. Peki bu eser, sadece arkeolojik bir kalıntı mı, yoksa çok daha fazlasını mı anlatıyor?

İnsan Gibi, Ama Değil…

Kabartmaya dikkatli bakıldığında, ilk göze çarpan detay, figürün büyük ve yuvarlak gözleri oluyor. Bu gözler, olağandışı derecede derin ve ifadesiz. Dudakları olmayan bir ağız, yüzünde neredeyse hiçbir mimik izi yok. Kollar uzun ve orantısız şekilde ince. En çarpıcısı ise, bedenin tamamını kaplayan spiral ve geometrik kabartmalarla bezeli bir kıyafet ya da zırh izlenimi veren detaylar. Sanat tarihçileri bu detayların neyi simgelediği konusunda net bir görüş birliğine varamasa da, bazı bağımsız araştırmacılar farklı bir ihtimal üzerinde duruyor.

“Tanrılar mı Geldi, Uzaylılar mı?”

Alternatif tarih ve paleoastronot kuramcıları, bu kabartmanın insanlığın dünya dışı varlıklarla ilk teması olabileceğini iddia ediyor. Onlara göre bu figür, antik çağda “tanrı” zannedilen, ancak gerçekte ileri teknolojilere sahip başka gezegenlerden gelen bir varlığı tasvir ediyor olabilir. Spiraller, geometrik desenler ve figürün ifadesiz yüzü bu teoriyi destekleyen “şifreli ipuçları” olarak değerlendiriliyor.

Taşlarda Saklanan Mesajlar

Binlerce yıl boyunca Mezopotamya topraklarının altında kalan bu eser, belki de bir çağrının, bir uyarının ya da sadece gözlemle yetinen bir ziyaretin izlerini taşıyor. İnsanlık tarihi boyunca gökyüzüne yöneltilen sorulara sessizce cevap veren bir tanıklık olabilir mi bu figür?

Resmi Bilim Ne Diyor?

Arkeologlar ise daha temkinli. Eserin büyük olasılıkla bir dini ritüelin ya da tanrısal bir figürün temsili olduğunu savunuyorlar. Ancak onlar bile kabartmanın stilize yapısının, dönemsel sanat anlayışına kıyasla son derece sıra dışı olduğunu kabul ediyor.

Gerçek mi, Mit mi?

Irak Ulusal Müzesi’nde sessizce sergilenen bu taş kabartma, insanlık tarihinin en kadim sorularından birini yeniden gündeme getiriyor: Yalnız mıyız? Binlerce yıl önce, gökyüzünden gelenler Mezopotamya’ya mı indi? Belki de bu sorunun cevabı, yüzyıllardır taşlara kazınmış, ancak yeni yeni fark edilmeye başlanan izlerde gizlidir…