Tunceli

Munzur’un Saklı Cenneti: Kırkmerdiven Şelaleleri Doğa Tutkunlarının Yeni Rotası Oldu

Tunceli’nin Ovacık ilçesindeki Kırkmerdiven Şelaleleri, büyüleyici doğası ve serin sularıyla Türkiye’nin dört bir yanından gelen doğa tutkunlarını ağırlıyor. Dağcılık ve doğa sporlarına artan ilgi, bölge turizmini canlandırıyor.

Abone Ol

Tunceli'nin Ovacık ilçesinde, Munzur Dağları'nın sarp ve etkileyici yamaçlarında gizlenen Kırkmerdiven Şelaleleri, son yıllarda doğa tutkunlarının gözdesi haline geldi. Yaz aylarının gelişiyle birlikte, Türkiye’nin farklı illerinden gelen ziyaretçiler, bölgenin serin sularında hem serinliyor hem de doğanın büyüsüne kapılıyor.

Yaklaşık 1500 rakıma sahip olan Ovacık ilçesi, yılın dört mevsiminde sunduğu doğal güzelliklerle dikkat çekiyor. Özellikle dağcılık ve doğa yürüyüşü gibi outdoor sporların yaygınlaşması, ilçeyi doğa turizminin parlayan yıldızlarından biri haline getirdi.

Munzur Vadisi Milli Parkı, Mercan Vadisi, Karagöl, Goman Yaylası ve Katır Gölleri gibi birçok önemli doğal alanın yanı sıra, son dönemde adını sıkça duyuran Kırkmerdiven Şelaleleri de bölgenin gözbebeği konumunda.

Gözeler’den Başlayan Yolculuk, Şelalelerin Büyüsünde Son Buluyor

Doğaseverler genellikle günübirlik turlar kapsamında Ovacık merkezinden Gözeler köyüne araçlarla ulaşıyor. Buradan sonra ise yaklaşık 20 kilometrelik zorlu bir yürüyüş parkuru başlıyor. Patika yolları takip ederek derin vadiler arasından geçen yürüyüşçüler, rotaları boyunca dört farklı noktada coşkuyla akan şelaleleri ziyaret ediyor.

Ziyaretçiler kimi zaman doğanın sesi eşliğinde piknik yaparken, kimileri de profesyonel kameralarıyla eşsiz kareler yakalamaya çalışıyor. Bölgeye özgü endemik bitki örtüsü ve koruma altındaki yaban keçileri, doğa gözlemcileri için eşsiz bir deneyim sunuyor.

"Burada Hayatımda Hiç Görmediğim Çiçeklerle Karşılaştım"

Trabzon'dan gelen doğa sporcusu Ahmet Şimşek, bölgeye ilk kez geldiğini ve Kırkmerdiven Şelaleleri’nin doğasına hayran kaldığını söyledi. Şimşek, “Bu muhteşem doğayı deneyimlemek benim için tarifsiz bir tecrübe oldu. Kendimi çok şanslı hissediyorum çünkü burada hayatımda ilk kez gördüğüm çiçeklerle karşılaştım. Yaban hayatı da oldukça etkileyiciydi. Şelalelerin görüntüsü büyüleyiciydi” dedi.

Etkinliği organize eden Trabzon Tenis ve Dağcılık Kulübüne teşekkür eden Şimşek, bölgenin doğal dokusunun korunarak gelecek nesillere aktarılması gerektiğini vurguladı.

"Konaklama Sorunu Aşılsa 100 Kişiyle Geliriz"

Tura öncülük eden Mustafa Abanuz da Ovacık ve çevresindeki doğal güzellikleri ilk kez keşfettiklerini belirtti. Trabzon’dan 49, Zonguldak’tan 4 olmak üzere toplam 53 kişilik grupla bölgeye geldiklerini belirten Abanuz, “Bölgedeki şelaleler, ters laleler, Munzur Gözeleri ve daha birçok yeri ziyaret ettik. Ancak konaklama imkanlarının kısıtlı olması nedeniyle 50 kişiyi tura dahil edemedik. Eğer bu konaklama sorunu çözülürse, bir dahaki gelişimizde en az 100 kişiyle bu güzelliği paylaşmak istiyoruz” diye konuştu.

Doğa Turizmine Açılan Yeni Bir Kapı

Munzur Dağları’nın zirvelerinden süzülen bu doğa harikası şelaleler, hem zorlu parkuruyla macera arayanlar hem de doğanın huzurunu arayanlar için ideal bir rota sunuyor. Bölge halkı ise artan ziyaretçi sayısından memnun ve doğa turizminin gelişmesiyle birlikte Ovacık’ın ekonomik olarak da kalkınmasını bekliyor.

Şelalelerin serinliğine kendini bırakan doğa severler, aynı zamanda bölgenin kültürel dokusunu da yakından tanıma fırsatı buluyor. Bu eşsiz coğrafya, doğanın kalbinde kısa bir kaçamak yapmak isteyen herkesi bekliyor.