Tarihsel coğrafya ile arşiv biliminin kesiştiği noktada yapılan yeni bir akademik çalışma, Osmanlı döneminde Kuzey Erzincan ve köylerinin nasıl şekillendiğine dair çarpıcı sonuçlar ortaya koyuyor. Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi’nde hazırlanan yüksek lisans tezine göre, köylerin kurulacağı yerler rastgele değil; dağ, ova ve su kaynaklarına göre bilinçli tercihlerle belirlenmişti. Çalışma, 16. yüzyıldan 19. yüzyıla kadar uzanan geniş bir zaman diliminde bölgenin idari, sosyal ve ekonomik yapısını bilimsel verilerle analiz ediyor.
Osmanlı İdaresinde Kuzey Erzincan: Bir Nahiye Nasıl Şekillendi?
Tezde, Osmanlı Devleti’nin taşra yönetiminde önemli bir yer tutan nahiye sistemi mercek altına alınıyor. Erzincan’ın Osmanlı hâkimiyetine girdikten sonra Kuzey ve Güney Erzincan olmak üzere iki ayrı idari birime ayrıldığı, Kuzey Erzincan Nahiyesi’nin ise 1516’dan itibaren düzenli olarak arşiv kayıtlarına geçtiği ortaya konuluyor. Bu yapı, devletin kırsal alanları denetleme ve vergi-toprak sistemini düzenleme anlayışının bir yansıması olarak değerlendiriliyor.
Köyler Tesadüfen Değil: Coğrafya Yerleşimi Belirledi
Araştırmanın en dikkat çekici bulgularından biri, Kuzey Erzincan’daki köylerin kuruldukları fiziki ortama göre üç gruba ayrılması:
-
Dağ ve yamaç köyleri
-
Su kaynakları kenarına kurulan köyler
-
Ova yerleşimleri
Bu sınıflandırma, Osmanlı kırsal yerleşim mantığının üretim, ulaşım ve güvenlik gibi faktörlerle doğrudan ilişkili olduğunu gösteriyor. Köylerin konumları, tarımsal verimlilik kadar doğal afetlere karşı dayanıklılık açısından da belirleyici olmuş.
Köy İsimleri Bir Tarih Anlatıyor
Tezde sadece yerleşim yerleri değil, köy isimlerinin kökenleri de bilimsel olarak inceleniyor. Köy adlarının;
-
Coğrafi özelliklerden,
-
Kurucu şahıslardan,
-
Türkmen aşiret ve cemaatlerinden,
-
Türk kültür ve geleneklerinden
türediği ortaya konuluyor. Bu durum, Kuzey Erzincan’ın kültürel sürekliliğini ve Türk yerleşim hafızasını gözler önüne seriyor.
1516’dan 1835’e: Nüfus, Üretim ve Günlük Hayat
Çalışmada, köylerin nüfus hareketleri tablolarla ortaya konulurken; cami inşası, evlilik, miras, asayiş olayları gibi gündelik hayat pratikleri de arşiv belgeleri ışığında analiz ediliyor. Ayrıca her köyün üretim potansiyeli, yetiştirilen ürünler ve ekonomik yapısı ayrıntılı biçimde değerlendiriliyor. Bu yönüyle tez, sadece bir yerleşim çalışması değil; Osmanlı taşra toplumunun mikro tarihini sunuyor.
Küçük Köyler, Büyük Bir Tarih
Bu akademik çalışma, Kuzey Erzincan’ın köylerini sadece yerel tarih açısından değil, Osmanlı kırsal yönetimi ve tarihsel coğrafya açısından da önemli bir örnek haline getiriyor. Köylerin yerleşim mantığı, isimleri ve nüfus yapıları; Osmanlı’nın taşraya bakışını anlamak isteyen bilim insanları için benzersiz bir veri seti sunuyor. Görünen o ki, Kuzey Erzincan’ın sessiz köyleri, arşivlerde yüzyıllardır anlatacak çok şey biriktirmiş.
Kaynak
Samet Uysal, Kuzey Erzincan ve Köyleri, Yüksek Lisans Tezi, Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Tarih Anabilim Dalı, Danışman: Doç. Dr. İbrahim Caner Türk, Erzincan, 2023. Tez No; 791698