Arkeologların yaptığı şaşırtıcı bir keşif, insanlık tarihine dair bildiklerimizi yeniden sorgulamamıza neden oluyor. Mısır’daki antik bir piramidin içinde bulunan ve modern bir uçak modelini andıran gizemli obje ile birlikte, duvarlara kazınmış helikopter, uçan daire ve uzay gemisi benzeri şekiller bilim dünyasında tartışmaları alevlendirdi.
Bu hiyeroglifler ilk bakışta sembolik sanılsa da, detaylara yakından bakıldığında çağdaş hava araçlarına şaşırtıcı derecede benzeyen izler taşıyor. Bazı araştırmacılar, bu tür çizimlerin sadece sanatsal değil, aynı zamanda teknolojik bilgiye dayalı olabileceğini öne sürüyor. M.Ö. 2500'lü yıllara tarihlenen bu piramitlerde böylesine gelişmiş teknolojilerin temsil edilmesi, antik çağların sanılandan çok daha ileri olabileceği ihtimalini gündeme getiriyor.
Bazı alternatif tarih teorisyenlerine göre, bu bulgular sadece antik medeniyetlerin ileri teknolojiye sahip olduğunu değil, aynı zamanda dünya dışı varlıklarla temas kurduklarını da işaret ediyor olabilir. Sümer metinlerinde geçen Anunnakiler, bu teorilerin merkezinde yer alıyor. Kimilerine göre bu varlıklar, insanlığa medeniyeti öğretmekle kalmadı, aynı zamanda teknolojik bilgi de aktardı.
Uçma yeteneğinin 1905 yılında Wright kardeşler tarafından başarıldığı düşünülse de, bu yeni keşif insanlık tarihindeki bu önemli kilometre taşını binlerce yıl geriye götürebilir. Uzmanlar, söz konusu bulguların sadece sembol mü yoksa antik teknolojilere dair ipuçları mı olduğunun netleşmesi için daha fazla araştırma yapılması gerektiğini belirtiyor.
Bu keşif, “Tarihi baştan yazmak gerekebilir mi?” sorusunu bir kez daha gündeme getiriyor.