BİLİM VE TEKNOLOJİ

Senato'da mRNA Aşısı Tartışmaları Yeniden Alevlendi

ABD Senatosu'nda dile getirilen çarpıcı iddialar, COVID-19 mRNA aşılarının güvenliği ve vücuttaki etkileri üzerine süregelen bilimsel tartışmaları yeniden gündeme taşıdı;

Abone Ol

Dr. Peter McCullough'tan "Katil Protein" İddiası ve Bilimsel Yanıtlar

ABD Senatosu'nda yapılan son oturumlarda, kardiyoloji alanında tanınan bir isim olan Dr. Peter McCullough, mRNA aşılarında vücutta üretilen spike proteinini "tasarım gereği güvenli değil" olarak tanımlamasıyla dikkatleri üzerine çekti. Aşıların potansiyel risklerine dair sert ifadeler kullanan Dr. McCullough, özellikle kalp ve beyin dokularında gözlemlendiği iddia edilen RNA izlerinin daha yakından incelenmesi gerektiğini savundu. Bu tür iddialar, bilimsel çevrelerde geniş çaplı tartışmalara yol açarken, tıp otoriteleri ve bağımsız doğrulama platformları ise mRNA aşılarının genel olarak güvenli ve etkin olduğunu gösteren çok sayıda çalışma bulunduğunu belirtiyor.

Spike Proteininin Vücuttaki Seyri: Süreç Sanılandan Uzun mu?

Tartışmanın merkezindeki önemli konulardan biri de aşı sonrası vücutta kalan spike proteini ve mRNA moleküllerinin ne kadar süreyle dolaşımda kaldığı... Dr. McCullough'a göre, bu maddeler enjeksiyonun ardından kanda altı ila dokuz ay boyunca kalabilmekte ve her ek doz bu süreyi daha da uzatarak bedendeki yükü artırmakta. Geleneksel aşıların bağışıklık tepkisini hızla oluşturup parçalanan tasarımlarla üretildiği göz önüne alındığında, bu durumun endişe verici olduğu belirtiliyor. Bazı yeni çalışmalar, özellikle "aşı sonrası sendrom" belirtileri gösteren bazı bireylerde spike proteininin aşıdan 700 günden fazla süre sonra bile tespit edilebildiğini ortaya koyuyor.

Deneme Eksikliği İddiası ve Mevcut Araştırmalar

mRNA aşılarının ölüm veya ağır hastalıkları azaltma konusundaki etkilerinin, "randomize, plasebo kontrollü büyük ölçekli çalışmalarla yeterince incelenmediği" yönündeki eleştiriler de senato gündemine taşındı.

Bağışıklık Sistemi Üzerine Etkileri ve Bilimsel Uzlaşma

mRNA aşılarının bağışıklık sistemi üzerindeki etkileri ve spike proteininin toksisitesi hakkındaki iddialar, bilimsel otoritelerce dikkatle incelenmeye devam ediyor. Fact-checking platformları ise Dr. McCullough'un dile getirdiği bazı iddiaların bilimsel kanıtlarla desteklenmediğini veya yanlış bilgilendirme içerdiğini belirtiyor.

Otopsi Bulguları: RNA ve Spike Proteini Dokuda Bulundu mu?

Bazı otopsi raporlarında RNA izlerine rastlandığı ve kalp ile beyin dokularında spike proteininin bulunduğu yönündeki iddialar da tartışmanın bir diğer önemli boyutunu oluşturuyor.

Senato'da Dr. McCullough'un yaptığı açıklamalar, mRNA aşılarının güvenlik profili ve uzun vadeli etkileri konusundaki diyaloğu yeniden canlandırdı. Bu tür duruşmaların, önümüzdeki dönemde hem düzenleyici kurumların aşı politikalarını yeniden değerlendirmelerine hem de halk sağlığı iletişim stratejilerinde değişikliklere yol açabileceği öngörülüyor. Aşı politikaları ve ilgili öneriler, bilimsel gelişmeler ışığında kamuoyunun da katılımıyla tartışılmaya devam edecek.

Dr. McCullough'un iddiaları, mRNA aşılarına şüpheyle yaklaşan kesimler için yeni argümanlar sunarken, spike proteini, bilimsel uzlaşıyı zorlayan bir bilmece mi, yoksa yeni araştırmalara kapı aralayan bir tartışma konusu mu olacak?