Zarafeti ve derin yeşil tonlarıyla dikkat çeken malakit taşı, tarih boyunca sadece mücevher değil, aynı zamanda sanatsal bir ifade aracı oldu. Bu büyüleyici minerale hayat verilerek üretilen Dev Malakit Vazosu, şimdiye kadar yapılmış en etkileyici taş eserlerden biri olarak öne çıkıyor.
Doğal olarak oluşan dairesel desenleri ve parlak cilasıyla adeta canlı bir tabloyu andıran bu eser, Rusya’nın Ural Dağları’ndan çıkarılan en kaliteli malakitlerle üretildi. 18. yüzyılda Çarlık Rusyası'nın gözde zenginliklerinden biri olan malakit, özellikle Yekaterinburg çevresindeki yataklardan çıkarılıyordu. Aynı bölge, tarihsel olarak Çar II. Nikolay ve ailesinin 1918'de trajik bir şekilde hayatını kaybettiği yer olarak da biliniyor.
Malakit, St. Petersburg’daki ihtişamlı Kış Sarayı'nın yapımında da önemli bir rol oynadı. Bugün Hermitage Müzesi olarak bilinen bu saray, içerisinde yer alan Malakit Odası ile ziyaretçileri büyülüyor. Bu oda, Çar I. Nicholas’ın eşi Prenses Alexandra Feodorovna için tasarlandı. 16 dev malakit sütun, taşın kırılgan doğasına rağmen özenle dekore edilerek odaya zarafet kazandırdı. Ayrıca vazolar, şömineler ve mobilyalarda da malakitin göz alıcı güzelliğinden faydalanıldı.
Malakitin aşırı ağırlığı taşıyamayacak kadar kırılgan olması, onu daha çok süsleme amaçlı kullanılabilir kıldı. Ancak bu dezavantaj, sanatın ve estetiğin önüne geçemedi. Bugün, Hermitage Müzesi’nin bu nadide odasında sergilenen malakit eserler, hem taş ustalığının hem de Rusya’nın zengin tarihinin canlı birer tanığı olarak ziyaretçilerini büyülemeye devam ediyor.