Türk halklarının geleneksel giysilerindeki dikkat çeken en belirgin özelliklerden biri, farklı geometrik ve bitkisel desenlerin ustaca birleştirilerek karmaşık kompozisyonların oluşturulmasıdır. Özellikle kadınların baş ve yüz örtüleri (ruband), yatak örtüleri, duvar süsleri (suzani) gibi unsurlar sadece fonksiyonel bir amaç taşımakla kalmaz, aynı zamanda işlenmiş desenleriyle koruyucu bir anlam da yüklenir. Orta Asya'nın geniş coğrafyasında yapılan arkeolojik kazılar, Azerbaycan'da kumaş üretiminin ne kadar derinlere dayandığını ortaya koymaktadır. Büyük İpek Yolu, Doğu ve Batı arasındaki kültürel alışverişin sembolü olmuştur. Lüks ipek kumaşlar, göz alıcı takılar ve sanatsal işleme teknikleriyle şekillenen bu giysiler, Türk halklarının giyim kültürünün dünya çapında büyük bir değer taşıdığını gözler önüne seriyor.
Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Macaristan, Özbekistan, Türkiye ve Türkmenistan gibi ülkelerden gelen geleneksel kadın giysileri ve takıları, bu kültürel mirası sergiliyor. Öne çıkan eserler arasında Türkmenistan’ın Tekke aşiretine ait gümüş bilezikler, Balkan eyaletinin Göklın aşiretine ait altın kaplama "Changa" kadın giysi iğneleri, kadınların alın süsü olan "Sinsıla", "Chabit" adlı üst giysiler ve baş süsü "Egme" yer almaktadır. Bu sanat eserleri, hem kullanılan malzeme hem de üzerindeki desenler açısından Türk halklarının zengin kültürünü ve yaşam biçimlerini yansıtmaktadır. Bu giysiler, sadece halkların geleneklerini değil, aynı zamanda yaşadıkları çevrenin ve coğrafyanın da birer yansımasıdır.