Uzay yolculukları, insanlığın bilimsel sınırlarını genişletirken ciddi tehlikeleri de beraberinde getiriyor. Astronotlar hem görev sırasında hem de Dünya’ya dönüşte çok sayıda ölümcül riskle karşı karşıya kalabiliyor. Bunların başında uzay radyasyonu, sistem arızaları, düşük yerçekimi koşulları ve kıyafet sistemlerinde oluşabilecek aksaklıklar yer alıyor.

Boğulma Tehlikesiyle Yüz Yüze Gelen Astronot

2013 yılında Avrupa Uzay Ajansı’ndan İtalyan astronot Luca Parmitano, Uluslararası Uzay İstasyonu dışındaki bir görev sırasında kaskına su sızması nedeniyle boğulma tehlikesi geçirdi. Kıyafetinde 1,5 litreye yakın su biriktiği anlaşıldı. Neyse ki bu olay ölümle sonuçlanmadı, fakat uzaydaki küçük bir teknik arızanın bile hayati sonuçlar doğurabileceğini gösterdi.

Uzay Görevlerinde Yaşanan Ölümcül Kazalar

Tarihte birçok insanlı uzay görevi, trajik kazalarla gölgelenmiştir:

  • Columbia Felaketi (2003): Atmosfere giriş sırasında mekiğin parçalanması sonucu 7 astronot hayatını kaybetti. Kazaya, kalkışta kanada çarpan bir parça neden oldu.

  • Challenger Faciası (1986): Kalkıştan sadece 73 saniye sonra meydana gelen patlamada 7 astronot yaşamını yitirdi. Olayın nedeni, soğuk hava nedeniyle bozulmuş bir sızdırmazlık halkasıydı.

  • Soyuz 11 (1971): Uzay istasyonundan dönerken basınçsız kalan kapsülde 3 Sovyet kozmonot hayatını kaybetti.

  • Soyuz 1 (1967): Paraşüt sistemi arızalanan araç yere çakıldı ve kozmonot Vladimir Komarov yaşamını yitirdi.

  • X-15 Kazası (1967): Hipersonik araştırma uçağı kontrolden çıkarak parçalandı; pilot astronot Michael J. Adams hayatını kaybetti.

Yeryüzünde de Kaybımız Var

Uzayda değil, ama yer görevlerinde de kayıplar yaşandı. En trajik olanı, 1967’de Apollo 1 testleri sırasında yaşanan yangında 3 astronotun ölmesiydi. Bu kazada, daha önce uzaya çıkan ilk Amerikalılardan Gus Grissom ve Ed White da hayatını kaybetti.

Muhabir: Merve Kiraz