ABD Başkanı Donald Trump’ın Gazze konusundaki açıklamalarına tepkiler çığ gibi büyüyor. İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları ve Trump’ın Filistin’i sahiplenen açıklamalarının ardından Erzincan’da Filistin Dayanışma Platformu adına bugün 2 açıklama yapıldı.
Erzincan’da Diyanet-Sen ve Anadolu Gençlik Derneği Trump ile Netanyahu’yu protesto ederek tokat niteliğinde açıklamalarda bulundu.
Diyanet-Sen Şube Başkanı Zakir YILDIZ, Filistin, Filistinlilerindir diyerek ABD Başkanı Trump’a şu sözlerle tepkilerini dile getirdi;
“ABD destekli Siyonist İsrail, 7 Ekim 2023 tarihinde Gazze’de başlattığı soykırımda bütün dünyanın gözleri önünde çoğunluğunu kadınların ve çocukların oluşturduğu, yardım kuruluşlarının, sağlık görevlilerinin, gazetecilerin de aralarında bulunduğu on binlerce masum sivili katletti. Keskin nişancılarla sokakta oynayan masum çocukları, hasta taşıyan ambulansları hedef aldı, camileri, kiliseleri, okulları, ambulansları bombaladı. Gazze’ye gıda ve yakıt girmesine izin vermeyerek insanları açlığa, susuzluğa, soğuğa, ilaçsızlığa mahkûm etti. Yaralıların, hastaların tıbbi yardım almalarına izin verilmedi, neredeyse tüm sağlık kuruluşları enkaza çevrildi.
Tam 471 gün boyunca on binlerce ton bomba atarak haritadan silmek istedikleri Gazze’nin kahraman halkı; insanlık tarihinin en onurlu direnişini gösterdi, milyarlarca dolarlık yüksek teknoloji ürünü silahlara karşı el yapımı silahlarla savaşarak asla unutulmayacak bir destan yazdı. Uğranılan vahşi soykırıma rağmen rehinelere zarar vermeyerek dünyaya adalet ve ahlak dersi verdi.
Yapılan katliam ve işgali meşrulaştırmak için yıllarca Holywood yapımı uyduruk hikâyelerle, destekledikleri sözüm ona düşünce kuruluşlarıyla, satın aldıkları siyasetçilerle, lobicilikle oluşturmaya çalıştıkları “soykırım mağduru İsrail” imajı; bir avuç inanmışın haysiyet mücadelesi ve tüm dünyada vicdan sahibi insanların onurlu duruşu karşısında yer ile yeksan oldu.
Gazze halkının ve Hamas’ın; ABD ve pek çok ülkenin desteklediği soykırım karşısında sergiledikleri kahramanca tutum, tüm dünyada vicdan sahibi insanlar tarafından yürüyüşlerle, boykotlarla, eylemlerle sahiplenildi.
Geldiğimiz noktada; işgalci çetenin Gazze’yi yok etmek hedefiyle başlattığı ahlak tanımaz saldırılar, inancın ve sabrın karşısında hezimetle sonuçlanmış; Soykırım Kabinesi, “Yok edeceğiz” dedikleri Hamas’la masaya oturmak zorunda kalarak bir yenilgi belgesi olan ateşkesi kabul etmiştir. Çok açık ve net bir gerçektir ki ateşkes, insan haysiyetinin galip geldiği Gazze halkının açık bir zaferidir. Azmin ve sabrın sembolü olan kahraman Gazze halkını ve zaferini selamlıyoruz.
Gazze’de 471 gün boyunca yaşanan soykırımı her platformda dile getirme ve soykırımcı markaları boykot noktasındaki kararlılığımızı yeniden güçlü bir şekilde vurguluyor, “Ateşkes Soykırımın Üstünü Örtmesin!” diyoruz. Netanyahu ve bazı kabine üyeleri hakkında Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin verdiği tutuklama kararının uygulanması çağrımızı da yineliyoruz.
Siyonist iş birlikçi Trump ve yönetimi kalkmış, bütün ömürlerini Filistin davasına adayan ve 7 Ekim’de başlayıp 471 gün devam eden soykırıma şanlı bir direnişle karşı koyan, bu uğurda 47.000'den fazla şehit veren ve 110.000 daha fazlasının toprakları için yaralandığı ve adeta kanla suladıkları topraklarından çıkmalarını istiyor.
Filistinli kardeşlerimizi emlak teklifi yaparak kandırabileceklerini zanneden Trump ve avanesi iyi bilmelidir ki; Gazze yenilmezdir ve geçilmezdir. Siyonistleri yerle yeksan eden Gazze direnişi ABD askerlerini de rezil rüsva edecektir. Filistin’i asla yalnız bırakmayacağız.
Trump ve yönetiminin Filistin halkının Gazze’den sürülmesini, yerlerinden edilmesini veya başka ülkelere gönderilmesini hedefleyen projesi kesinlikle kabul edilemez. Filistin Filistinlilerindir. Ateşkesin devamı sağlanmalı; dünya, işgalin meydana getirdiği yıkımın ve on binlerce insanın katledilmesinin hesabını siyonist rejimden sorarak cezalandırmalıdır. Gazze’nin Gazzeliler eliyle yeniden inşası ve Filistinlilerin iradesinin topraklarındaki hâkimiyeti dünya barışı ve huzuru için temel şartlardan biridir.
Gazzeli kardeşlerimizi Mısır ve Ürdün’ün çöllerine sürmek, etnik temizlik yapmak isteyen Trump’a diyoruz ki; zulmünüz yüz yıllıksa direnişimiz bin yıllıktır. Oyununuz büyükse, Allah en büyüktür!
Kudüs de, Mescidi Aksa da, Gazze de, Şeria da Filistin’indir, Filistinlilerindir”
Yine bir açıklama da Anadolu Gençlik Derneğinden geldi.
“Bugün burada hepimizin onuru olan Gazze halkı ile dayanışma içerisinde olduğumuzu göstermek ve dünyanın baş belası konumundaki ikilisi Trump ile Netanyahu ile anladığı dilden konuşmak üzere toplandık” diyen AGD Erzincan Şube Başkanı Hasan Gürer de şu açıklamalarda bulundu;
“Gönül isterdi ki; bugün burada bir seneyi aşkın bir süreçte Gazze’de insanlık tarihinin en büyük soykırımlarından birini gerçekleştiren Netanyahu’nun yargılanması vesilesi ile toplansaydık ve bu meydanı “Elhamdülillah” nidaları ile inletseydik.
Ama İslam ülkelerinin liderlerinin aciz duruşu nedeniyle bugün yeni bir küstahlık karşısında buradayız.
Bildiğiniz üzere;
Siyonizm’in en büyük müttefiki konumundaki Evanjelizm’in kuklası olan ABD Başkanı Donald Trump haddini aşmış ve Gazze üzerinde kirli planlar kurmaya kalkmıştır.
Gazze’yi bir Monopoly oyunu objesi sanan Trump, yeryüzünün en izzetli beldesine göz dikmiş ve hatta bu toprakları cehenneme çevirmekle tehdit etmiştir.
Adil bir düzenin hakim olduğu normal bir dünyada demir parmaklıklar ardında olması gereken soykırımcı Netanyahu ile el ele veren Trump’ın Gazze’ye yönelik tehditleri asla kabul edilemez.
Gazze’de yıllardır devam eden insani trajediye sessiz kalmak daha büyük bir insanlık ayıbı iken Trump’ın açıklamaları bu gangsterin insanlıktan zerre pay almadığının bir göstergesidir.
İnsanlık onurunu ayaklar altına alan Trump’ın Filistin halkını tehdit eden ifadeleri aleni bir savaş ilanıdır.
Trump, İsrail rejiminin bir seneyi aşkın bir süreçte verdiği leşlerden bir ders alamamış olacak ki yeni bir macera arayışına girmiştir.
Madem öyle; savaş hoş gelmiş, sefa getirmişti.
Yaşarken şehit ölürken diri olan bir medeniyetin evlatlarının en son korkacağı şey savaştır.
Bu bağlamda Donald Trump’a tavsiyemiz;
Irak’ta ve Afganistan’da uçak uçak taşıdıkları cesetlerin sayısını Pentagon’a sormasıdır.
İsrail rejimini rezil rüsva eden Filistin direnişi, Gazze’ye göz diken ABD conilerini yatay bir şekilde ülkelerine döndürmeye de muktedirdir.
Trump ile Netanyahu ikilisinin şeytani planlar peşinde koştuğu, İslam ülkelerinin acziyet içerisinde olup bitecekleri beklediği bir süreçte Filistin direnişine olan güvenimiz tamdır.
Filistin direnişindeki kardeşlerimiz bilmelidir ki;
Bizler Anadolu insanı olarak daima onların yanındayız.
Değil bir tek canın Gazze’de akacak bir damla kanın hesabını ABD ve İsrail firavunlarından sormaya yeminliyiz.
Bizler;
Gönlümüzde özgür Kudüs sevdasını taşırken Trump karşısında sus pus olan İslam ülkelerinin liderlerine de bir çift kelam etmek isteriz;
Derhal ve derhal ülkelerinizdeki ABD üslerini kapatınız.
Ülkelerinizdeki ABD üsleri aracılığıyla Gazze’ye bir bomba düşer ise sizler de bu cinayetin bir parçası olursunuz.
Haydut Trump’a karşı anladığı dilden konuşunuz.
Bir hınzırın karşısında eğilip bükülmeyiniz.
Zaman izzeti kuşanma zamanıdır.
Bizler, Gazze halkının maruz kaldığı zulme ve küstah tehditlere karşı sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz.
Yeryüzünün en şerefli beldelerinden biri olan Gazze’mizi canımız pahasına savunacağız.
Adil bir düzenin kurulup, başta Filistin olmak üzere İslam coğrafyasının selamete kavuşması için bir an olsun durmayacağız.
Bu duygu ve düşüncelerle Filistin’in yiğit evlatlarına kucak dolusu selam gönderiyor; Donald Trump ve Benjamin Netanyahu isimli iki gansgter istedi diye topraklarımızdan vazgeçmeyeceğimizi dile getiriyoruz.”