KÜLTÜR-SANAT

Yeraltındaki Sırlar: Antik Medeniyetler Buzul Kıyametinden Mi Kaçtı?

Derinkuyu’nun devasa yer altı şehri ve antik metinlerdeki buzul çağ uyarıları, insanlığın geçmişinde unutulmuş bir felaketi mi işaret ediyor? Kayıp medeniyetlerin sırları gün yüzüne çıkıyor olabilir.

Abone Ol

Kapadokya’nın Derinkuyu yeraltı şehri, sadece bir mühendislik harikası değil, aynı zamanda insanlığın geçmişine dair unutulmuş bir hikâyeyi de barındırıyor olabilir.

Zerdüşti antik metinlerde geçen “Malkuş günleri”, Ahura Mazda’nın insanlığı ani bir buzul çağından korumak için yer altına inmeleri yönündeki uyarısıyla dikkat çekiyor. Bu anlatılar, yaklaşık 12.000 yıl önce yaşanan ve bilim dünyasında Younger Dryas olarak bilinen sert soğuma dönemine işaret ediyor olabilir.

Türkiye’deki Derinkuyu gibi yapılar bu iddiayı güçlendiriyor. Yaklaşık 2.800 yıl önce inşa edildiği düşünülen şehir, 85 metre derinliğinde ve 18 katlı. Ahırları, su kuyuları ve yaşam alanlarıyla 20.000 kişiyi barındıracak şekilde tasarlanmış. 1963’te tesadüfen keşfedilen bu devasa yapı, belki de çok daha eski bir geçmişe sahip.

Derinkuyu tek örnek değil. Mısır’daki Giza tünelleri, Guatemala’daki Maya yolları, Çin’in devasa yer altı mağaraları ve Avrupa’nın gizemli Erdstall ağları, antik dünyada yer altına duyulan küresel ilgiyi ortaya koyuyor.

Bu insanlar bu yapıları sadece dini amaçlarla mı inşa etti, yoksa küresel bir felaketten – bir buzul çağından – korunmak için mi? Teknolojisiz çağlarda bu denli karmaşık yapılar nasıl inşa edildi?

Tarihin karanlık katmanlarında, belki de kayıp bir uygarlığın ayak izleri saklı duruyor.