KÜLTÜR-SANAT

Yerin Altında Gizlenen Medeniyetler: Derinkuyu'dan Çin Seddi'nin Gölgesine 5 Akılalmaz Yeraltı Şehri

Kapadokya'nın kalbinde saklanan Derinkuyu’dan, Pekin'in atom korkusuyla inşa ettiği gizli şehir Dixia Cheng'e; dünyanın dört bir yanındaki en şaşırtıcı yeraltı yapıları sizi bekliyor. Bu 5 büyüleyici yeraltı şehri ile medeniyetin görünmeyen yüzüne tanıklık edin!

Abone Ol

Dünya üzerinde öyle yapılar var ki, varlıklarını toprağın metrelerce altında sürdürüyor. Bazıları hayatta kalmak için inşa edildi, bazıları ise tanrılara ulaşmak için. Gelin, insanlığın yerin altına kazıdığı bu büyüleyici yapıları özgün bir gözle keşfedelim.

1. Derinkuyu: Kapadokya'nın 85 Metrelik Yeraltı Labirenti – Türkiye

Türkiye’nin kalbinde, Kapadokya'nın volkanik kayaçlarına oyulmuş Derinkuyu, yalnızca bir sığınak değil, aynı zamanda yerin altına inşa edilmiş bir yaşam kültürüdür. 1963’te bir köylünün duvarını yıkmasıyla keşfedilen bu devasa şehir, 8 katı temizlenmiş haliyle bile hayranlık uyandırıyor.

Yerin 85 metre altına kadar uzandığı düşünülen Derinkuyu, Roma zulmünden kaçan ilk Hristiyanlar tarafından aktif olarak kullanılmış. İçinde kiliseler, ahırlar, şaraphaneler, su kuyuları, ve misyoner okulları bulunuyor. Tünelleri, tehlike anında kapanabilecek dev taş tekerleklerle donatılmış. Kısacası: bu bir yeraltı şehri değil, tarihin unuttuğu bir uygarlık!

2. Dixia Cheng: Pekin’in Nükleer Korkuyla Örülü Gizli Şehri – Çin

1970’lerde Çin, Sovyetler Birliği ile olası bir savaş endişesiyle yerin altına bir “korku şehri” inşa etti. Dixia Cheng, halkın nükleer saldırılara karşı güvenle sığınabileceği devasa bir tünel ağıydı. Hatta o kadar büyük ki, “Yeraltı Çin Seddi” olarak anıldı.

Tünel sistemi 100’den fazla gizli girişe sahipti ve içinde okullar, hastaneler ve hatta uyuma alanları bulunuyordu. Bugün bu şehir bir hayalet gibi sessiz. Ama bir zamanlar, yerin altına sığınmış bir ülkenin planlarını fısıldıyordu.

3. Wieliczka Tuz Madeni: Tuzdan Katedraller ve Heykellerle Dolu Yeraltı Sarayı – Polonya

Kraków yakınlarında yer alan Wieliczka Tuz Madeni, sadece bir maden değil, aynı zamanda bir sanat galerisi, bir ibadethane ve yeraltı gölü ile tamamlanan fantastik bir dünyadır.

327 metre derinlikte, 300 kilometrelik tünel ağıyla genişleyen bu madenin yalnızca 3.5 kilometresi ziyarete açık. Tuzdan yapılmış heykeller, parıldayan şamdanlar ve hatta yeraltında yükselen bir katedral… Bir zamanlar kralların evlendiği bu mekan, şimdi tarihin donmuş bir zaman kapsülü gibi.

4. Edinburgh Mahzenleri: İskoçya’nın Gotik Yeraltı Labirenti – İskoçya

Edinburgh’un Güney Köprüsü’nün altına gizlenmiş mahzenler, ilk başta tüccarların depolarıydı. Ancak zamanla suçun, yoksulluğun ve gizemli olayların merkezi haline geldi.

18. yüzyılın sonlarında yapılan bu yeraltı odaları, zamanla yasa dışı viski damıtımından ceset kaçakçılığına kadar birçok karanlık işe tanıklık etti. 1985’te yapılan kazılarda oyuncaklar, ilaç şişeleri ve yaşam izleri bulundu. Kim bilir, bu taş duvarlar hala fısıldıyor olabilir…

5. Ellora Mağaraları: Dinin ve Mimarlığın Kaya İçinde Eridiği Yer – Hindistan

Hindistan’ın Aurangabad kentinde yer alan Ellora Mağaraları, kayaların içine oyulmuş bir ibadet kompleksi değil; dinlerin birlikte yaşama sanatının da bir simgesidir. MS 600-1000 arasında yapılan bu 100’den fazla mağaranın 34’ü halka açık.

Hindu, Budist ve Jain mimarisinin buluştuğu bu alandaki en dikkat çekici yapı: Kailash Tapınağı. Bu devasa tek parça kaya oyma yapı, yalnızca dini bir anıt değil; insan azminin taşa kazınmış halidir.

Dünya yalnızca gözle gördüğümüz kadarı değil. Derinliklerinde insanlığın hayatta kalma güdüsü, inancı ve sanatı yatıyor. Bu 5 yeraltı şehri, geçmişin gölgelerinde saklanan bambaşka hikayeler anlatıyor.