Memeli olmasına rağmen yumurtlayan bu sıra dışı hayvan; ördeği andıran gagası, kunduz benzeri kuyruğu ve su samurunu çağrıştıran perdeli ayaklarıyla adeta doğanın hayal gücüyle çizilmiş bir karışımı gibi.
Erkek ornitorenklerin arka ayaklarında bulunan zehirli bir mahmuz, bu canlıyı savunma açısından da ilginç kılıyor. Fakat şaşırtıcı özellikleri bununla sınırlı değil. Ornitorenk, midesi olmayan nadir canlılardan biri. Sindirimi doğrudan bağırsaklarında gerçekleştiren bu hayvan, avlarını bulmak için de gelişmiş elektroreseptörlerini kullanıyor. Bu özel alıcılar, su altındaki titreşimleri ve elektrik sinyallerini algılayarak yön bulmasına yardımcı oluyor.
Göz kapaklarında bulunan çift koni yapıları sayesinde yüksek frekanslı seslere karşı da duyarlı olan ornitorenk, adeta biyolojik bir radar gibi çalışıyor. Ancak bilim insanlarını en çok büyüleyen özelliği, karanlıkta ortaya çıkıyor: Ornitorenkler, ultraviyole ışığa maruz kaldıklarında mavi-yeşil tonlarda parlıyor! Bu biyofloresan özellik, doğada nadiren rastlanan bir fenomen olarak araştırmaların odağında yer alıyor.
Bilim insanları, bu olağanüstü özelliklerin evrimsel süreçte nasıl geliştiğini çözmek için çalışmalarını sürdürüyor. Ornitorenk, doğanın yaratıcılığını gözler önüne seren, gerçek bir biyolojik mucize olmaya devam ediyor.