İran’ın güneyinde, Fars Eyaleti sınırlarında yer alan Gor Antik Kenti, arkeologların ve tarihçilerin dikkatini yeniden üzerine çekmeye başladı. Arkeolojik bulgulara göre 4000 yıldan fazla bir geçmişe sahip olduğu tahmin edilen bu antik şehir, eski medeniyetlerin izlerini taşıyan önemli bir kültürel miras olarak öne çıkıyor.
Gor, sadece İran için değil, dünya tarihi açısından da büyük önem taşıyor. Zamanla toprak altında kalan yapıları, hala ayakta duran taş duvarları ve planlı şehir dokusuyla, Mezopotamya ve Pers uygarlıklarıyla olan bağlantısına dair ipuçları sunuyor. Özellikle şehrin merkezindeki Zerdüştî etkiler taşıyan dairesel yapılar, dönemin inanç sistemleri ve mimari zekâsı hakkında bilgiler veriyor.
Fars Eyaleti Kültürel Miras Dairesi tarafından yürütülen kazı ve restorasyon çalışmalarıyla her geçen yıl yeni kalıntılar gün yüzüne çıkarılıyor. Şehir planlamasının kusursuzluğu, su yolları ve savunma duvarları, Gor’un sadece bir yerleşim değil, aynı zamanda stratejik bir merkez olduğunu da gösteriyor.
Uzmanlar, Gor’un büyük olasılıkla Ahamenişler döneminden daha da eski bir geçmişe sahip olduğunu düşünüyor. Bu da onu, İran coğrafyasındaki en eski yerleşim yerlerinden biri haline getiriyor. Bölge halkı, geçmişle iç içe yaşamanın gururunu taşırken, Gor’un UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alınması için yürütülen çalışmalar da hız kazanmış durumda.
Tarih tutkunları ve arkeoloji meraklıları için adeta açık hava müzesini andıran Gor, İran’ın zengin kültürel mirasını gözler önüne seriyor. Uzmanlar, gelecekte yapılacak çalışmalarla Gor’un sadece bölgesel değil, küresel tarih anlatılarında da daha fazla yer bulacağını belirtiyor.