İl Merkezine 225 kilometre uzaklıktaki Başbağlar köyünde, Erzincan valiliği, Kemaliye Kaymakamlığı, Başbağlar köyü muhtarlığı ve Başbağlar Köyü Derneği tarafından düzenlenen törende, 21 yıl önce yaşanan acı, bir kez daha yüreklerde hissedildi. 
Düzenlenen anma törenine, Abdurrahman Akdemir, Erzincan Milletvekili Sebahattin Karakelle, Erzincan Milletvekili Muharrem Işık, iktidar ve muhalefet partilerinin milletvekilleri, Erzincan Belediye Başkanı Cemalettin Başsoy, il protokolü, siyasi parti il ve ilçe başkanları ile temsilcileri, sivil toplum örgütü temsilcileri, Başbağlar Köyü Derneği yöneticileri ve vatandaşlar katıldı.
Köy meydanında düzenlenen anma törenleri, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı. Törende 21 yıl önceki katliamdan yaralı olarak kurtulan köy muhtarı Ali Akarpınar, Kemaliye Kaymakamı Mehmet Öztürk, CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, Erzincan Milletvekili Sebahattin Karakelle'nin birlik ve beraberlik mesajları veren konuşmalarının ardından kürsüye gelen Abdurrahman Akdemir; terörü lanetleyerek, olumsuzluklara rağmen halkın birlik ve beraberliğini koruduğunu belirtti. 
Akdemir konuşmasında, Başbağlar şehitlerimizi ve bu vatan uğruna canlarını feda eden tüm şehitleri rahmet ve şükranla anarak; "Buraya 21 yıl önce yaşanmış bu acıyı tazelemek için değil terörü, karanlık elleri ve odakları bir kez daha lanetlemek üzere geldik. 21 yıl önce bu şirin köyümüzde, tertemiz, pırıl pırıl, masum insanların uğradığı bu kirli saldırıyı gerçekleştiren kirli ellerin ne denli insanlıktan uzak olduklarını ve terörün mantığının olmadığını tüm dünyaya bir kez daha duyurmak için buradayız. Bin yıllık tarihinin şahitliğiyle acıda, sevinçte, tasada aynı duyguları yaşamış, birlikte ağlamış birlikte gülmüş bu toprağın insanlarını birbirine düşman yapmaya çalışanlar; birliğimize kurşun sıkanlar, dirliğimizi dinamitleyenler, geleceğimize karanlık senaryolar yazanlar şunu bilmeli ki, bu millet bütün bunların üstesinden gelmesini bilecektir. Aydınlık geleceğini karartmaya çalışan karanlık ellere bu fırsatı vermeyecektir. Tüm dünya birlik ve beraberlik içinde güzel günlere doğru ilerlerken, sınırlarını kaldırıp ortak para birimine girerken; dil, din, mezhep farklılıklarını bir zenginlik olarak görüp kabullenirken bizim birbirimize düşman olmamız nasıl izah edilebilir? Aynı havayı teneffüs eden, aynı topraklar üzerinde yaşayan, aynı tarihe sahip, akrabalık bağlarıyla birbirine bağlı olan bizler nasıl hasım ve düşman olabiliriz? Bu memleket Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan herkesin memleketidir. Her köşesi de hepimize aittir. O açıdan terörle bir yere varılamayacağının bilinmesi gerekmektedir. Ümit ederim ki herkes bundan ders almıştır. Fikri, düşüncesi, partisi, Türkiye ile ilgili yaptıkları çeşitli tenkitler, demokratik standartlarımızla ilgili tüm bunları bir yana bırakıp, teröre karşı, terör söz konusu olduğunda herkesin birlik beraberlik içerisinde tek vücut olarak, sağlam bir duruş sergilemesi çok önemlidir. Böyle bir sağlam duruş tabii ki teröre, terör örgütlerine ve teröristlere karşı verilebilecek en güçlü cevaptır. Terör için harcanan milyarlarca doların ülke ekonomisini kalkındırmak, yaşam kalitesini artırmak için harcandığını, sağlık, eğitim, ulaşım, istihdam için harcandığını bir düşünün. Ülkemizin hangi sıkıntısı kalırdı? Hangi gizli ve kirli eller bu ülkenin gelişmesini istemedi ve bu ülke insanları üzerinde oyunlar oynadı? Bu oyunlara daha ne zamana kadar kanacak ve bu alçak oyunun ne zamana kadar akılsız figüranı olacağız? Şimdi hep birlikte bu kirli oyunu, bu çirkin tezgâhı bozmak durumundayız. Terörü besleyen kaynağı kurutmak, gelişmemizin, yükselmemizin önündeki en büyük engellerden biri olan bu terör belasından kurtulmak zorundayız. Ortak akılla ve her ferdin üzerine düşen görevi en güzel şekilde yapmasıyla bu işi başarabiliriz. Terörü besleyen cehaletle topyekûn savaşmak suretiyle bu işin üstesinden gelebiliriz. Terörün birinci hedefi beraberliğimizi bozmaktır. Bunu asla unutmadan, bir ve beraber olduğumuzu sarsılmaz bir şekilde ortaya koymakla bu belayı alt edebiliriz. Ekonomik olarak güçlenip zenginleştiğimiz zaman insanlarımızın kandırılması daha zor olacaktır. Bu acılı günde konuşmama son verirken, 21 yıl önce köyümüzde menfur saldırı sonucu hayatını kaybeden ve şahadete eren vatandaşlarımızı bir kez daha rahmetle anıyorum. Bu tür olayların ülkemizde bir daha yaşanmamasını diliyor, hepinizi saygılarımla selamlıyorum” dedi. 
Abdurrahman Akdemir'in konuşmasının ardından Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Bakanlar, Milletvekilleri ve siyasi parti genel başkanlarının mesajları okundu. Mesajların okunmasının ardından geçtiğimiz yıl Erzincan valisi tarafından açılışı yapılan muhtar odası, kütüphane, çok amaçlı salon ve şark odasından oluşan 2 katlı Kültür Merkezinde incelemelerde bulunuldu. 
Kültür Merkezindeki incelemelerin ardından Abdurrahman Akdemir ve beraberindekiler Başbağlar Köyü Şehitleri Anıtı ve mezarlığı ziyaret ederek şehitlerimiz için dualar okudu.  İl Merkezine 225 kilometre uzaklıktaki Başbağlar köyünde, Erzincan valiliği, Kemaliye Kaymakamlığı, Başbağlar köyü muhtarlığı ve Başbağlar Köyü Derneği tarafından düzenlenen törende, 21 yıl önce yaşanan acı, bir kez daha yüreklerde hissedildi. 
Düzenlenen anma törenine, Abdurrahman Akdemir, Erzincan Milletvekili Sebahattin Karakelle, Erzincan Milletvekili Muharrem Işık, iktidar ve muhalefet partilerinin milletvekilleri, Erzincan Belediye Başkanı Cemalettin Başsoy, il protokolü, siyasi parti il ve ilçe başkanları ile temsilcileri, sivil toplum örgütü temsilcileri, Başbağlar Köyü Derneği yöneticileri ve vatandaşlar katıldı.
Köy meydanında düzenlenen anma törenleri, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı. Törende 21 yıl önceki katliamdan yaralı olarak kurtulan köy muhtarı Ali Akarpınar, Kemaliye Kaymakamı Mehmet Öztürk, CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, Erzincan Milletvekili Sebahattin Karakelle'nin birlik ve beraberlik mesajları veren konuşmalarının ardından kürsüye gelen Abdurrahman Akdemir; terörü lanetleyerek, olumsuzluklara rağmen halkın birlik ve beraberliğini koruduğunu belirtti. 
Akdemir konuşmasında, Başbağlar şehitlerimizi ve bu vatan uğruna canlarını feda eden tüm şehitleri rahmet ve şükranla anarak; "Buraya 21 yıl önce yaşanmış bu acıyı tazelemek için değil terörü, karanlık elleri ve odakları bir kez daha lanetlemek üzere geldik. 21 yıl önce bu şirin köyümüzde, tertemiz, pırıl pırıl, masum insanların uğradığı bu kirli saldırıyı gerçekleştiren kirli ellerin ne denli insanlıktan uzak olduklarını ve terörün mantığının olmadığını tüm dünyaya bir kez daha duyurmak için buradayız. Bin yıllık tarihinin şahitliğiyle acıda, sevinçte, tasada aynı duyguları yaşamış, birlikte ağlamış birlikte gülmüş bu toprağın insanlarını birbirine düşman yapmaya çalışanlar; birliğimize kurşun sıkanlar, dirliğimizi dinamitleyenler, geleceğimize karanlık senaryolar yazanlar şunu bilmeli ki, bu millet bütün bunların üstesinden gelmesini bilecektir. Aydınlık geleceğini karartmaya çalışan karanlık ellere bu fırsatı vermeyecektir. Tüm dünya birlik ve beraberlik içinde güzel günlere doğru ilerlerken, sınırlarını kaldırıp ortak para birimine girerken; dil, din, mezhep farklılıklarını bir zenginlik olarak görüp kabullenirken bizim birbirimize düşman olmamız nasıl izah edilebilir? Aynı havayı teneffüs eden, aynı topraklar üzerinde yaşayan, aynı tarihe sahip, akrabalık bağlarıyla birbirine bağlı olan bizler nasıl hasım ve düşman olabiliriz? Bu memleket Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan herkesin memleketidir. Her köşesi de hepimize aittir. O açıdan terörle bir yere varılamayacağının bilinmesi gerekmektedir. Ümit ederim ki herkes bundan ders almıştır. Fikri, düşüncesi, partisi, Türkiye ile ilgili yaptıkları çeşitli tenkitler, demokratik standartlarımızla ilgili tüm bunları bir yana bırakıp, teröre karşı, terör söz konusu olduğunda herkesin birlik beraberlik içerisinde tek vücut olarak, sağlam bir duruş sergilemesi çok önemlidir. Böyle bir sağlam duruş tabii ki teröre, terör örgütlerine ve teröristlere karşı verilebilecek en güçlü cevaptır. Terör için harcanan milyarlarca doların ülke ekonomisini kalkındırmak, yaşam kalitesini artırmak için harcandığını, sağlık, eğitim, ulaşım, istihdam için harcandığını bir düşünün. Ülkemizin hangi sıkıntısı kalırdı? Hangi gizli ve kirli eller bu ülkenin gelişmesini istemedi ve bu ülke insanları üzerinde oyunlar oynadı? Bu oyunlara daha ne zamana kadar kanacak ve bu alçak oyunun ne zamana kadar akılsız figüranı olacağız? Şimdi hep birlikte bu kirli oyunu, bu çirkin tezgâhı bozmak durumundayız. Terörü besleyen kaynağı kurutmak, gelişmemizin, yükselmemizin önündeki en büyük engellerden biri olan bu terör belasından kurtulmak zorundayız. Ortak akılla ve her ferdin üzerine düşen görevi en güzel şekilde yapmasıyla bu işi başarabiliriz. Terörü besleyen cehaletle topyekûn savaşmak suretiyle bu işin üstesinden gelebiliriz. Terörün birinci hedefi beraberliğimizi bozmaktır. Bunu asla unutmadan, bir ve beraber olduğumuzu sarsılmaz bir şekilde ortaya koymakla bu belayı alt edebiliriz. Ekonomik olarak güçlenip zenginleştiğimiz zaman insanlarımızın kandırılması daha zor olacaktır. Bu acılı günde konuşmama son verirken, 21 yıl önce köyümüzde menfur saldırı sonucu hayatını kaybeden ve şahadete eren vatandaşlarımızı bir kez daha rahmetle anıyorum. Bu tür olayların ülkemizde bir daha yaşanmamasını diliyor, hepinizi saygılarımla selamlıyorum” dedi. 
Abdurrahman Akdemir'in konuşmasının ardından Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Bakanlar, Milletvekilleri ve siyasi parti genel başkanlarının mesajları okundu. Mesajların okunmasının ardından geçtiğimiz yıl Erzincan valisi tarafından açılışı yapılan muhtar odası, kütüphane, çok amaçlı salon ve şark odasından oluşan 2 katlı Kültür Merkezinde incelemelerde bulunuldu. 
Kültür Merkezindeki incelemelerin ardından Abdurrahman Akdemir ve beraberindekiler Başbağlar Köyü Şehitleri Anıtı ve mezarlığı ziyaret ederek şehitlerimiz için dualar okudu.  
Editör: Doğu Gazetesi