Erzincan Belediyesi “Temiz Erzincan Projesi” kapsamında çalışmalarını sürdürüyor. Amaç, Erzincan’ın temiz modern ve yeşil bir görünüme kavuşması. Bu konudaki sorumlu Başkan Yardımcısı Mehmet Şireci böyle diyor.
 
Caddeler, sokaklar, yeşil alanlar, parklar, bahçeler şehirlerin aynasıdır.Aynadaki görüntü ne denli temiz, bakımlı olursa, o şehir hakkındaki genel kanaat o kadar olumlu olur. Özellikle, Erzincan Şehrine gelen, geçen, bir süre misafir olan yerli ve yabancılar bakımından bu “ilk bakıştaki görünüm” önemlidir. Çünkü, onların Erzincan Şehri hakkındaki değer yargılarını, gördükleri oluşturacaktır.
 
O halde, yaşadığımız Şehrin beğenilen, cazibesi olan, ilgi duyulan bir şehir olması için, Erzincan’da yaşayan tüm insanlara görev düşüyor demektir.
 
Ne var ki; Güllerin, çiçeklerin, parkların, sokağın temizliğinin korunması olayında olumsuzluklar yaşanıyor. Refüjlerin yeşilliğinin, çiçeğinin ayak altında kalmaması için önlem alınmış. İnsanların karşıdan kaşıya geçişlerinde yaya geçitlerini kullanması gerekiyor. Buna rağmen, refüjlerdeki engellerin aşıldığını, yeşil alanların çiğnendiğini görüyoruz. Üstelik bu yanlışı yapanların tümü çocuk değil. Büyüklerin de aynı şeyi yaptığına şahit oluyoruz. Bu tür çirkin olayların Erzincan’a ve halkına yakışmadığını biliyoruz. Ama yine de bazı duyarsız insanların bulunduğu da bir vakıadır.
 
Çok merak ediyoruz; Topluma ait olan bu güzellikler, acaba onları tahrip edenlerin olsaydı, yine de aynı şeyi yaparlar mıydı?.. Hiç sanmıyoruz… Ama, kamu malına, topluma ait olanlara karşı nedense kendi malımıza gösterdiğimiz ilgiyi, korumayı göstermiyoruz. Duyarlı olmuyoruz…
 
Oysa, aslında Devletin, yani Milletin parasıyla, emek harcanarak, toplumun menfaati ve faydalanması için meydana getirilenler kendi malımızdır. Ama, çoğumuz bunun farkında değilizdir.
 
Yaşadığımız şehir hepimizindir. Öyleyse, bu şehrin güzelliği, insanların huzuru için meydana getirilen güzellikleri, ağacı, yeşili, gülü, çiçeği korumak da hepimizin görevi olmalıdır. Olmaması ise, her şeyi Devletten bekleyen, Devletin parası ile yapıldığını sanan zihniyet dolayısıyladır. Oysa bu düşüncenin ne denli yanlış olduğu, karşılaştığımız krizlerle, çekilen sıkıntılarla iyice anlaşılmış olmalıdır.
 
Sırası gelmişken, Saat Kulesi’nin arkasındaki çirkin görüntüye değinmek istiyorum.
 
Görenleriniz mutlaka olmuştur. Barış Manço Parkı’nın kule arkasına rastlayan bölümünde çayır-çimen kalmamış. Zemin adeta topraktan ibaret. Oysa, Erzincan’ın göbeğindeki bu parkın vaktiyle havuzlarıyla, ağaçlarıyla, çiçeği ile yeşil zeminiyle en çok ilgi gören, gece gündüz insanımızın istirahat ettiği, şehrimize güzellik kazandıran bir yeşil alan olduğunu biliyoruz. Bu alanın bir köşesine inşa edilen saat kulesiyle, daha bakımlı olması gereken çevrenin mevcut görüntüsünün çirkin olduğunu ifade etmek istiyorum…