İran’ın Doğu Azerbaycan eyaletinde, Sahand Dağı’nın eteklerinde yer alan Kandovan köyü, adeta bir bilim kurgu filminden çıkmış gibi. Yaklaşık 700 yıl önce kurulan bu eşsiz yerleşim, volkanik kaya oluşumlarının içine oyulmuş evleriyle dikkat çekiyor. Doğrudan doğal taş oluşumlarına inşa edilen bu konutlar, Kandovan’a hem görsel hem de kültürel açıdan benzersiz bir kimlik kazandırıyor.

Kandovan’ın sıra dışı mimarisi, sönmüş bir volkan olan Sahand Dağı’nın yüzyıllar önceki patlaması sonucu oluşan yumuşak volkanik kayaların zamanla erozyona uğramasıyla şekillenmiş. İlk yerleşimciler, bu doğal oluşumları oyup içlerine evler yaparak hem güvenli hem de yalıtımlı bir yaşam alanı yaratmış. Yazın serin, kışın sıcak tutan bu taş evler, iklim koşullarına karşı doğal koruma sağlıyor.

Köy, yalnızca mimarisiyle değil; aynı zamanda doğal kaynaklarıyla da ön plana çıkıyor. Volkanik bölgede üretilen mineral açısından zengin suyu ve özel balları, hem ziyaretçilerin hem de araştırmacıların ilgisini çekiyor.

Kandovan, Türkiye’deki Kapadokya’yı andıran görüntüsüyle her yıl dünyanın dört bir yanından turistleri ağırlıyor. Ancak onu farklı kılan, hâlâ aktif bir yerleşim yeri olması. Yüzlerce yıllık taş evlerde günümüzde de yaşam sürüyor ve köy, geçmişle bugünün benzersiz bir sentezini sunuyor.

Kandovan, "oyuk kayalar diyarı" anlamına gelen adıyla olduğu kadar, sunduğu görsel şölenle de gerçeküstü bir atmosfere sahip. Tarih, doğa ve insanın ortak eseri olan bu köy, hem kültürel mirasın korunmasının hem de doğayla uyumlu yaşamın ilham verici bir örneği.

Muhabir: Merve Kiraz