SAĞLIK

Aşırı şeker tüketenlere kötü haber! Diyabet salgını yolda

Obeziteye bağlı Tip-2 diyabet, özellikle çocuklar arasında hızla artıyor. Sağlıksız beslenme ve hareketsizlik, diyabetin gelecekteki en büyük tehditlerinden biri olacak. Uzmanlar, erken tedbir alınmadığı takdirde salgının daha da büyüyeceğini belirtiyor.

Abone Ol

Obeziteye bağlı Tip-2 diyabet, son yıllarda özellikle çocuklar arasında artan bir sorun haline geldi. Bunun en önemli nedeni, sağlıksız gıdalara kolay erişim ve bu gıdaların daha ekonomik olması. Büyük şehirlerdeki yaşam tarzı da durumu daha da kötüleştiriyor. Hareketsiz yaşam ve sağlıklı gıdalara ulaşımın zorluğu, hazır gıda tüketiminin artmasına yol açıyor ve bu durum, obeziteye bağlı diyabetin temel nedenlerini oluşturuyor.

Diyabet, tüm yaş gruplarını etkileyebilen bir hastalık. Özellikle sağlıksız beslenme ve egzersiz eksikliği, hastalığın gelişmesini hızlandırıyor. Diyabetin tiplerinden biri olan Tip-2 diyabet, özellikle fazla şeker tüketimi ve kan şekerinin düzensizliği nedeniyle ortaya çıkıyor. Şekerli ve nişasta bazlı şeker içeren gıdaların fazla tüketilmesi, bu hastalığın seyrini hızlandırabiliyor.

Özellikle çocukluk çağında aşırı şekerli gıdaların tüketimi, ilerleyen yaşlarda sağlık sorunlarına yol açabiliyor. Yetişkinlikteki sağlık sorunları, çoğu zaman çocukluk döneminde alınan beslenme alışkanlıklarıyla doğrudan bağlantılıdır. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından "bulaşıcı olmayan salgın hastalık" olarak nitelendirilen diyabet, 2021’de dünya genelinde 529 milyon kişiyi etkiledi. 2050 yılına kadar ise bu sayının 1,3 milyara ulaşacağı tahmin ediliyor.

Bir araştırma, dünya çapında diyabet vakalarının artan obezite ve sağlık hizmetlerine eşitsiz erişim nedeniyle önümüzdeki 30 yıl boyunca iki katına çıkacağını gösteriyor. Birleşmiş Milletler’in tahminlerine göre, 2050 yılı itibarıyla dünya nüfusunun 9,8 milyara ulaşmasıyla, her 7 kişiden birinin diyabet hastası olacağı öngörülüyor. Araştırmacılar, Tip-2 diyabetin erken teşhis ve önlenebilir olduğunu, ancak özellikle düşük gelirli grupların sağlık hizmetlerine erişimindeki zorlukların, hastalığın kontrolünü güçleştirdiğini vurguluyor.

Diyabetin önlenmesi ve tedavi edilebilmesi için sağlıklı beslenme ve düzenli egzersiz önemli birer önleyici faktördür. Bununla birlikte, toplumsal düzeyde alınacak tedbirler ve sosyo-ekonomik eşitsizliklerin çözülmesi, bu sağlık krizinin önüne geçilmesinde kritik rol oynayacaktır.

Obezite ve diyabet salgını, sağlık hizmetlerine erişim ve yaşam tarzı değişiklikleriyle birlikte büyük bir tehdit oluşturuyor. Uzmanlar, bu hastalıkların önlenmesi için daha geniş çaplı ve sürdürülebilir adımlar atılmasının elzem olduğunu belirtiyor.