Akdeniz kıyısında, İtalya-Fransa sınırında yer alan Balzi Rossi arkeolojik alanı, 150 yılı aşkın süredir tarih öncesi insanlara dair benzersiz bulgulara ev sahipliği yapıyor. 26 Mart 1872'de Fransız arkeolog Emile Rivière'nin öncülüğünde yapılan kazılarda, Caviglione Mağarası'nda bulunan iskelet, o dönem “Menton Adamı” olarak tanımlanmıştı. Ancak yakın zamanda yapılan detaylı DNA ve antropolojik analizler, bu iskeletin aslında bir kadına ait olduğunu kesinleştirdi — hem de sıradan bir kadına değil.
Yaklaşık 24.000 yıl önce yaşamış, 170–172 cm boyunda ve 37 yaşlarındaki bu kadın, dönemin nadir uzun boylu bireylerinden biri olarak dikkat çekiyor. Analizler, kadının doğum yapmış olduğunu da ortaya koydu. Ancak onu asıl özel kılan yalnızca fiziksel özellikleri değil; cenaze töreninin görkemi, dönemin ruhani liderlerinden biri olduğunu açıkça ortaya koyuyor.
Epigravettian kültürüne ait olan mezar, Würm buzullaşmasının son evresinde, oldukça sert ve soğuk bir iklimde yaşayan insanların inanç sistemlerine dair önemli ipuçları sunuyor. Kadın, sol tarafına yatırılmış, batıya bakan şekilde gömülmüş; dizleri karnına doğru çekilmiş, elleri yüzüne yakın şekilde yerleştirilmişti. Cesedi, dönemin sembolik boyası olan kırmızı aşı boyasıyla kaplanmıştı.
Ancak en çarpıcı detay, başında bulunan ve 300’den fazla deniz kabuğundan oluşan süslü başlıktı. Kabuklar, Cyclope neritrea türüne aitti ve birbirine bağlanmak üzere delikler açılmıştı. Kafalığın kenarları, kırmızı geyik dişlerinden yapılmış “inci diş” süslemelerle zenginleştirilmişti. Bu denli özenli bir tören, kadının yalnızca bir topluluk üyesi değil, muhtemelen bir şaman, ruhani lider ya da yüksek statülü bir figür olduğunu düşündürüyor.
Arkeologlar ve antropologlar, bu kadının sosyal rolünün toplumun ritüel yaşamında merkezi bir öneme sahip olduğunu belirtiyor. Cenaze töreninin detayları, topluluğun ölüm sonrası yaşama ve ruhani dünya ile iletişime olan inancını yansıtıyor.
Bilimsel Bakış: Toplumda Kadının Yeri
Torino Üniversitesi’nden arkeolog Dr. Lucia Ferrara, “Bu mezar, Epigravettian topluluklarında kadınların sahip olabileceği yüksek statünün doğrudan bir kanıtıdır,” diyor. “Törenin zenginliği, bu kişinin toplum tarafından büyük saygı gören, belki de kutsal sayılan bir figür olduğuna işaret ediyor.”
Geçmişten Gelen Sessiz Tanıklık
Caviglione Hanımı olarak anılan bu gizemli kadın, binlerce yıl öncesinden bugüne ulaşan sessiz bir tanık. Onun mezarı, tarih öncesi insanın yalnızca hayatta kalmaya değil, aynı zamanda anlam aramaya, semboller yaratmaya ve ruhani dünyayı kucaklamaya çalışan bir varlık olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.





